Gün FM’de yayınlanan Basın Odası programında ilimizde geçen hafta yapılan Türk Tarih Sempozyumu ile Türk Dil Çalıştayı ekseninde tarihimizin ve dilimizin önemi konuşuldu. Gazeteci İsmail Akar’ın hazırlayıp sunduğu Basın Odası programına Gazeteciler Polat Yılmaz ve Ertuğrul Sevim yorumlarıyla katıldılar.
Orman ve Su İşleri Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü tarafından ilimizde düzenlenen Birinci Türk Tarih Sempozyumu’nun Orman ve Su İşleri Bakanı Prof. Dr. Veysel Eroğlu’nun katılımı ile gerçekleştirildiğini kaydeden Gazeteci İsmail Akar, “Sempozyumda Türklerde devlet konusu işlendi. Birbirinden değerli bilim adamları Türk ve devlet örgütlenmesi içindeki ilişkiyi anlattılar. Bu sempozyumun yanı sıra geçen hafta Afyonkarahisar Valiliği ve Afyonkarahisar Belediyesi’nin desteğiyle Afyon Kocatepe Üniversitesi tarafından Türk Dil Çalıştayı da yine ilimizde düzenlendi. Çalıştaya Türk Dil Kurumu Başkanı Prof. Dr. Mustafa Kaçalin de katılarak bir konuşma yaptı. Hem tarihimize hem de dilimize gereken önemi göstermeliyiz. Tarihini bilmeyen milletler geleceğe güvenle bakamazlar diye herkesin bildiği önemli bir söz vardır. Yine dilimizi yabancı sözcüklerden arındırarak kullanmak hepimizin görevi olmalıdır. Her iki organizasyonun gerçekleşmesinde emeği geçenleri kutluyorum. Bu tarz sempozyum ve çalıştayların sürekli yapılması gerektiğini düşünüyorum. Mutlaka geleneksel hale gelmelidir” şeklinde konuştu.
“Hem Dil Çalıştayı hem de Tarih Sempozyumu devam ettirilmelidir”
Günlük konuşma ve yazılarımızda yabancı dillerden birçok sözcüğün kullanıldığına işaret eden Gazeteci Polat Yılmaz, “Türkçenin doğru kullanımı konusunda hassasiyeti olan biri olarak ilimizde yapılan Türk Dil Çalıştayı benim için son derece önemli. Bir taraftan dilimizin yabancı dillerin işgali altında olduğunu düşünüyor, bir taraftan da konuşma ve yazılarımızda yabancı dillerden sözcükler kullanıyoruz. Dil Çalıştayı’nın dilimizin yabancı dillerin boyunduruğundan kurtarılması için bir adım olmasını diliyorum. Türkçemiz evrensel bir dil. Türkçesi varken sözcüklerin yabancı karşılıklarını kullanmamak lazım. Örneğin merasime iştirak ettik diyorlar. Bunun yerine törene katıldık denilse daha doğru olmaz mı? Dilimize karşı herkesin hassas yaklaşması gerektiğini düşünüyorum. Özellikle yöneticilerimiz daha dikkatli olmalı. Bir Türk olmaktan her zaman iftihar ediyorum. Tarih Sempozyumu’nun ilimizde yapılması da bence çok önemlidir. Hem Dil Çalıştayı hem de Tarih Sempozyumu devam ettirilmelidir” diye değerlendirmede bulundu.
“Tarihimizi hepimiz bilmeliyiz”
Geçtiğimiz hafta Bolvadin ilçemizde de bir sempozyum yapıldığını belirten Gazeteci Ertuğrul Sevim, “Uluslararası Bolvadin Sempozyumu’nu takip ettim. Çok başarılı bir organizasyon oldu. Ardından ilimizde dil Çalıştayı ve tarih sempozyumunun yapılması tarihçilerin dikkatini ilimize çekilmesine neden oldu. İlimizde yapılan bu etkinlikler çok önemlidir. Orman ve Su İşleri Bakanlığı ile tarihin ne ilgisi var diyenler olabilir. Orman ve Su İşleri Bakanlığı’na Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü bağlı. Bu müdürlükte çalışan insanlar arasında Çanakkale’de Çanakkale Savaşımızı, Afyonkarahisar ve Dumlupınar’da Kurtuluş Savaşımızı anlatan insanlarda bulunuyor. Yani Orman ve Su İşleri Bakanlığı’nın tarihi alanları kapsayan biriminde tarihle ilgili kişilerde istihdam ediliyor. Dolayısıyla bu bakanlığımız tarihimizin içinde. Tarihimize sahip çıktığı için Orman ve Su İşleri Bakanımız Veysel Eroğlu’nu kutluyor ve teşekkür ediyorum. Tarihimizi hepimiz bilmeliyiz. Önümüzdeki üniversite sınavlarında tarih sorularının olmayacağı konuşuluyor. Bu kabul edilemez. Tarihini bilmeden kişiler meslek sahibi olsalar da bu bir anlam ifade etmez” diye konuştu.
Orman ve Su İşleri Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü tarafından ilimizde düzenlenen Birinci Türk Tarih Sempozyumu’nun Orman ve Su İşleri Bakanı Prof. Dr. Veysel Eroğlu’nun katılımı ile gerçekleştirildiğini kaydeden Gazeteci İsmail Akar, “Sempozyumda Türklerde devlet konusu işlendi. Birbirinden değerli bilim adamları Türk ve devlet örgütlenmesi içindeki ilişkiyi anlattılar. Bu sempozyumun yanı sıra geçen hafta Afyonkarahisar Valiliği ve Afyonkarahisar Belediyesi’nin desteğiyle Afyon Kocatepe Üniversitesi tarafından Türk Dil Çalıştayı da yine ilimizde düzenlendi. Çalıştaya Türk Dil Kurumu Başkanı Prof. Dr. Mustafa Kaçalin de katılarak bir konuşma yaptı. Hem tarihimize hem de dilimize gereken önemi göstermeliyiz. Tarihini bilmeyen milletler geleceğe güvenle bakamazlar diye herkesin bildiği önemli bir söz vardır. Yine dilimizi yabancı sözcüklerden arındırarak kullanmak hepimizin görevi olmalıdır. Her iki organizasyonun gerçekleşmesinde emeği geçenleri kutluyorum. Bu tarz sempozyum ve çalıştayların sürekli yapılması gerektiğini düşünüyorum. Mutlaka geleneksel hale gelmelidir” şeklinde konuştu.
“Hem Dil Çalıştayı hem de Tarih Sempozyumu devam ettirilmelidir”
Günlük konuşma ve yazılarımızda yabancı dillerden birçok sözcüğün kullanıldığına işaret eden Gazeteci Polat Yılmaz, “Türkçenin doğru kullanımı konusunda hassasiyeti olan biri olarak ilimizde yapılan Türk Dil Çalıştayı benim için son derece önemli. Bir taraftan dilimizin yabancı dillerin işgali altında olduğunu düşünüyor, bir taraftan da konuşma ve yazılarımızda yabancı dillerden sözcükler kullanıyoruz. Dil Çalıştayı’nın dilimizin yabancı dillerin boyunduruğundan kurtarılması için bir adım olmasını diliyorum. Türkçemiz evrensel bir dil. Türkçesi varken sözcüklerin yabancı karşılıklarını kullanmamak lazım. Örneğin merasime iştirak ettik diyorlar. Bunun yerine törene katıldık denilse daha doğru olmaz mı? Dilimize karşı herkesin hassas yaklaşması gerektiğini düşünüyorum. Özellikle yöneticilerimiz daha dikkatli olmalı. Bir Türk olmaktan her zaman iftihar ediyorum. Tarih Sempozyumu’nun ilimizde yapılması da bence çok önemlidir. Hem Dil Çalıştayı hem de Tarih Sempozyumu devam ettirilmelidir” diye değerlendirmede bulundu.
“Tarihimizi hepimiz bilmeliyiz”
Geçtiğimiz hafta Bolvadin ilçemizde de bir sempozyum yapıldığını belirten Gazeteci Ertuğrul Sevim, “Uluslararası Bolvadin Sempozyumu’nu takip ettim. Çok başarılı bir organizasyon oldu. Ardından ilimizde dil Çalıştayı ve tarih sempozyumunun yapılması tarihçilerin dikkatini ilimize çekilmesine neden oldu. İlimizde yapılan bu etkinlikler çok önemlidir. Orman ve Su İşleri Bakanlığı ile tarihin ne ilgisi var diyenler olabilir. Orman ve Su İşleri Bakanlığı’na Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü bağlı. Bu müdürlükte çalışan insanlar arasında Çanakkale’de Çanakkale Savaşımızı, Afyonkarahisar ve Dumlupınar’da Kurtuluş Savaşımızı anlatan insanlarda bulunuyor. Yani Orman ve Su İşleri Bakanlığı’nın tarihi alanları kapsayan biriminde tarihle ilgili kişilerde istihdam ediliyor. Dolayısıyla bu bakanlığımız tarihimizin içinde. Tarihimize sahip çıktığı için Orman ve Su İşleri Bakanımız Veysel Eroğlu’nu kutluyor ve teşekkür ediyorum. Tarihimizi hepimiz bilmeliyiz. Önümüzdeki üniversite sınavlarında tarih sorularının olmayacağı konuşuluyor. Bu kabul edilemez. Tarihini bilmeden kişiler meslek sahibi olsalar da bu bir anlam ifade etmez” diye konuştu.