Anne, samimiyetin, karşılıksız sevmenin, fedakârlığın, hiçbir tanımın ifade edemeyeceği
duygusal bağın, sınırsız şefkatin, bitimsiz sevginin, benliğini varlığımızla bütünlemenin
sembolüdür.
Anneler, Allah’ın rahim sıfatının kendilerinde tecelli ettiği varlıklardır. O
nedenle, annelerin sevgisi, şefkati, merhameti hiçbir beşeri ölçekle anlaşılıp sınırlanamayacak
kadar engindir.
O duygunun aşkın yüceliğini ancak anneler bilir. Anneye saygı, nesiller boyu
tevarüs eden bağlılıklarla canlı kalan insan cevherine, insanlık özüne saygıdır. Adanmışlığa,
yürek bağına, umudun sınırsız tahammülüne, bütün bir varlığa saygıdır. Annelerin varlığı
cennet, yokluğu bitimsiz bir boşluktur. Onun için toplumsal barışı ve huzuru ayakta tutacak
canlı, güçlü bir sembol olarak ayakları altına cennet serilen annelerin hakkı hiçbir surette
ödenmez.
Eğitimden kültüre, ekonomiden siyasete kadar annelerin dünyalarına uzak düşen, onların
beklentilerini karşılamayan, onları sevindirmeyi amaçlamayan hiçbir program, varlığın da
hakikatin de doğasına uygun değildir. Her anne yüreği evrenseldir, başkasının üzüntüsüne de
sevincine de ilgisiz kalmaz. Anne vicdanı analık duygusuyla başkasının acısına da sevincine
de en saf beşeri duygularla ortak olur. Acıyı, gözyaşını, alın terini ten rengine, sınırlara göre
sınıflamayan bu insani zemin, kuşatıcı barışın da başarmanın da en güçlü imkânıdır.
Annelerin mutluluğu, toplumun en doğru refah ve mutluluk göstergesidir. Dilinden yurduna,
yasasına kadar hemen en temel varoluş olgu ve boyutlarını ‘ana’ motifiyle birlikte
kavramsallaştırmış ‘Anadolu’da aile okul, anne öğretmendir. Anneler en soylu öğretmenidir
insanlığın, çağların, çocukların. Onlardan aldığımız terbiye, toplumu ifsat etmeyi amaçlayan
sapkın hareketlerden en yıkıcı ve kıyıcı emperyalist saldırılara, bütün toplumsal çalkantılara
karşı millet olarak direnmemizde çok etkili olmuştur. O nedenle, mutlu aile, güçlü anne temel
hedefimiz olmalı, aile kurumunu zayıflatacak tutum, tavır ve uygulamalardan kaçınılmalı;
anne odaklı, aile merkezli eğitime ve programlara önem verilmelidir. Toplumun temeli, hayat
ağacının çekirdeği olan aileyi; aileyi, özveri ve fedakârlıkla kaynaştırıp ayakta tutan anneyi
korumak, medeniyet ve insanlık değerlerimizi korumak demektir.
İnsanlığı doğuran, medeniyetleri yoğuran annelerdir.
Bizim için kendilerini feda eden annelerimize gerçek ödül, onur duyacakları milletçe
başarılarımızı armağan etmektir. Nitelikli bir nesil yetiştirirsek, annelerin emeğine en büyük
katkıyı vermiş, Anneler Günü’nü gerçek anlamda kutlamış, tarihsel, kültürel derinliğiyle idrak
etmiş oluruz.
Toplumun temeli aile, ailenin direği annedir.
Dünyanın birçok yerinde emperyalist saldırganlıktan en fazla zarar gören mazlum ve mağdur
kesim anneler ve çocuklar olmaktadır. Son olarak, sözüm ona hür dünyanın ve
Müslümanların, Suriye zindanlarında tarifsiz zulüm, işkence ve tecavüz altındaki binlerce
kadın ve annenin dramlarına karşı betondan sessizliği devam etmektedir.
Toplumsal cinsiyet adıyla tanımlanmış ideolojik gündemlerin dayatmasıyla kültürümüze zarar
verecek, toplumsal kaderimizi etkileyecek, bizi medeniyet değerlerimizden uzaklaştıracak,
aile yapımızı zayıflatacak güzel ambalajlanmış, güya özgürlük çağrıları yapan projelere fırsat
verilmemeli, bunlara karşı dikkatli olunmalı; binlerce yıllık yaşanmışlıkla oluşan, belirleyici,
merkezinde annelik hakkının ve ailenin olduğu güçlü toplum yapımız titizlikle korunmalıdır.
Güçlü anne, güçlü aile; güçlü aile, güçlü toplum demektir. Annelerimiz, bizim gerçek
güzelliğimiz, gerçek değerimiz, zenginliğimizdir.
Eğitim-Bir-Sen olarak, bütün annelerimizin Anneler Günü’nü kutluyor, hepsine sağlıklı ve
uzun ömürler diliyoruz.
Mustafa ARSLAN
Şube Başkanı
duygusal bağın, sınırsız şefkatin, bitimsiz sevginin, benliğini varlığımızla bütünlemenin
sembolüdür.
Anneler, Allah’ın rahim sıfatının kendilerinde tecelli ettiği varlıklardır. O
nedenle, annelerin sevgisi, şefkati, merhameti hiçbir beşeri ölçekle anlaşılıp sınırlanamayacak
kadar engindir.
O duygunun aşkın yüceliğini ancak anneler bilir. Anneye saygı, nesiller boyu
tevarüs eden bağlılıklarla canlı kalan insan cevherine, insanlık özüne saygıdır. Adanmışlığa,
yürek bağına, umudun sınırsız tahammülüne, bütün bir varlığa saygıdır. Annelerin varlığı
cennet, yokluğu bitimsiz bir boşluktur. Onun için toplumsal barışı ve huzuru ayakta tutacak
canlı, güçlü bir sembol olarak ayakları altına cennet serilen annelerin hakkı hiçbir surette
ödenmez.
Eğitimden kültüre, ekonomiden siyasete kadar annelerin dünyalarına uzak düşen, onların
beklentilerini karşılamayan, onları sevindirmeyi amaçlamayan hiçbir program, varlığın da
hakikatin de doğasına uygun değildir. Her anne yüreği evrenseldir, başkasının üzüntüsüne de
sevincine de ilgisiz kalmaz. Anne vicdanı analık duygusuyla başkasının acısına da sevincine
de en saf beşeri duygularla ortak olur. Acıyı, gözyaşını, alın terini ten rengine, sınırlara göre
sınıflamayan bu insani zemin, kuşatıcı barışın da başarmanın da en güçlü imkânıdır.
Annelerin mutluluğu, toplumun en doğru refah ve mutluluk göstergesidir. Dilinden yurduna,
yasasına kadar hemen en temel varoluş olgu ve boyutlarını ‘ana’ motifiyle birlikte
kavramsallaştırmış ‘Anadolu’da aile okul, anne öğretmendir. Anneler en soylu öğretmenidir
insanlığın, çağların, çocukların. Onlardan aldığımız terbiye, toplumu ifsat etmeyi amaçlayan
sapkın hareketlerden en yıkıcı ve kıyıcı emperyalist saldırılara, bütün toplumsal çalkantılara
karşı millet olarak direnmemizde çok etkili olmuştur. O nedenle, mutlu aile, güçlü anne temel
hedefimiz olmalı, aile kurumunu zayıflatacak tutum, tavır ve uygulamalardan kaçınılmalı;
anne odaklı, aile merkezli eğitime ve programlara önem verilmelidir. Toplumun temeli, hayat
ağacının çekirdeği olan aileyi; aileyi, özveri ve fedakârlıkla kaynaştırıp ayakta tutan anneyi
korumak, medeniyet ve insanlık değerlerimizi korumak demektir.
İnsanlığı doğuran, medeniyetleri yoğuran annelerdir.
Bizim için kendilerini feda eden annelerimize gerçek ödül, onur duyacakları milletçe
başarılarımızı armağan etmektir. Nitelikli bir nesil yetiştirirsek, annelerin emeğine en büyük
katkıyı vermiş, Anneler Günü’nü gerçek anlamda kutlamış, tarihsel, kültürel derinliğiyle idrak
etmiş oluruz.
Toplumun temeli aile, ailenin direği annedir.
Dünyanın birçok yerinde emperyalist saldırganlıktan en fazla zarar gören mazlum ve mağdur
kesim anneler ve çocuklar olmaktadır. Son olarak, sözüm ona hür dünyanın ve
Müslümanların, Suriye zindanlarında tarifsiz zulüm, işkence ve tecavüz altındaki binlerce
kadın ve annenin dramlarına karşı betondan sessizliği devam etmektedir.
Toplumsal cinsiyet adıyla tanımlanmış ideolojik gündemlerin dayatmasıyla kültürümüze zarar
verecek, toplumsal kaderimizi etkileyecek, bizi medeniyet değerlerimizden uzaklaştıracak,
aile yapımızı zayıflatacak güzel ambalajlanmış, güya özgürlük çağrıları yapan projelere fırsat
verilmemeli, bunlara karşı dikkatli olunmalı; binlerce yıllık yaşanmışlıkla oluşan, belirleyici,
merkezinde annelik hakkının ve ailenin olduğu güçlü toplum yapımız titizlikle korunmalıdır.
Güçlü anne, güçlü aile; güçlü aile, güçlü toplum demektir. Annelerimiz, bizim gerçek
güzelliğimiz, gerçek değerimiz, zenginliğimizdir.
Eğitim-Bir-Sen olarak, bütün annelerimizin Anneler Günü’nü kutluyor, hepsine sağlıklı ve
uzun ömürler diliyoruz.
Mustafa ARSLAN
Şube Başkanı