Amerika Birleşik Devletleri Başkanı John F. Kennedy’nin 15 Mart 1962 tarihinde Temsilciler Meclisinde yaptığı ve “tüketici hakları ile tüketicilerin korunmasının” gerekli olduğundan söz ettiği konuşmasından bu yana 56 yıl; 23 Haziran 1986 tarihinde Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nca tüm dünyaya açıklanan Evrensel Tüketici Haklarının kabul edilişinden bu yana 32 yıl ve tüm bu kazanımların bir yansıması olarak Türkiye’de, 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun yürürlüğe girdiği 23 Şubat 1995 tarihinden bu yana da 23 yıl geçti, bu süre zarfında, medeni ülkeler tüketicilerin haklarını her geçen gün daha ileri taşıyıp, tüketicilerin mağdur edilmesinin ve sömürülmesinin önüne geçmek için her türlü tedbiri alırken, ülkemizde tüketici hakları konusunda istenilen aşama tüm çabalarımıza rağmen maalesef kaydedilemedi.
Türk-İş’in son açıklamalarına göre, 2018 yılı şubat ayı itibari ile Dört kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken aylık gıda harcaması tutarı (açlık sınırı, bu rakama giyim, konut (kira, elektrik, su, yakıt), ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapılması zorunlu diğer aylık harcamalar dahil değildir) 1.636,59 TL iken ASGARİ ÜCRET 1.603.12 TL’dir.
Tüketiciler bu şartlar altında ekonomik açıdan zor durumdadır.
Gıda fiyatları her geçen gün artmakta yetkililer üretici ile son satıcı arasındaki fiyat uçurumunun sebeplerini araştırıp tüketicinin uygun fiyatla gıda maddesi temin etmesini sağlamak üzere sözler vermekte ancak bir yandan da 5957 sayılı 11.03.2010 tarihli Sebze Ve Meyveler İle Yeterli Arz Ve Talep Derinliği Bulunan Diğer Malların Ticaretinin Düzenlenmesi Hakkında Kanun ile üretici ile tüketici arasında mutlaka aracı olması, bir malın üretildiği il ve satışa arz edileceği ilde ayrı ayrı Hal’e girmesi zorunlu kılınmış ve gıda ürünlerinde üretici ve tüketicinin zararına olacak şekilde komisyoncuların kazanç sağlamasına imkan tanınmıştır.
Bankalar, kendi aralarında kartel oluşturarak tüketicilerden olması gerekenden daha yüksek faizler alarak adeta vatandaşın cebinden para çalmakta, Rekabet Kurulu’nca bu eylem tespit edilerek cezalandırılmasına ve Danıştay tarafından ilgili karar onanmasına rağmen, ilgili dosya uzun süredir bir üst merci olan Danıştay Dava Daireleri Genel Kurulu’nda bekletilmektedir. Vatandaşın hukuka aykırı olarak ödediği fazla faizi 3 katı tazminat ile birlikte bankalardan tahsil etmesi engellenmeye çalışılmakta, konunun unutulması, alacaklarının zaman aşımına uğraması amaçlanmaktadır.
Bankaların kullandırdıkları kredilerde sigorta zorunluluğu yasal olarak kaldırılmış olmasına karşın; bankalar kendilerine ait olan sigorta şirketleri aracılığı ile verdikleri her krediyi zoraki olarak sigorta ettirmekte, yapılan sigorta poliçelerinde vatandaştan almaları gereken bilgileri matbu olarak doldurarak, sigortanın geçersiz olmasını sağlayarak ödeme yapılması gerektiği durumda da ödeme yapmaktan kaçınmakta ve tüketicileri alenen dolandırmaktadırlar. Bu hususta tüketicilere bankanın sigorta dayatmasına kredi kullanımı tamamlandıktan sonra da itiraz edebilme ve kredi ile ilgili her hangi bir sorun yaşamaksızın poliçe bedelini geri isteyebilme hakları olduğunu , yahut istedikleri herhangi bir sigorta şirketinden istedikleri şartlarda kullandıkları krediyi sigortalatabileceklerini hatırlatırız. Bu hususta tüketicileri bilinçli olmaya davet eder verecekleri mücadelelerinde her zaman yanlarında olacağımıza söz veririz.
Ülke genelindeki iş bu sıkıntılara ek olarak Afyonkarahisar ili özelinde de son günlerde derneğimize ulaşan birkaç önemli sorunda da bahsetmek gerekmektedir.
Kısa bir süre önce doğalgaz aboneliği sırasına yasaya aykırı olarak tüketicilerden tahsil edilen güvence bedeli ve bağlantı ücretinin haksızlığı mahkeme kararı ile tescillenmiş ve iş bu ücretlerin tüketiciye iadesine karar verilmiştir. Mahkemenin emsal kararının basına yansıması sonrasında haklarını almak için Tüketici Hakem Heyeti’ne müracaat eden vatandaşlarımızın doğal gaz dağıtım şirketi personelince yasal yola müracaat edilmesi halinde gazın kesileceği söylenerek tüketicilerin hak aramasına engel olunmaya çalışıldığı yönünde derneğimize şikayetler ulaşmaktadır. Bunun gerçek olmadığını ümit ederek ilgilileri vatandaşın hak aramasını tehdit etmek sureti ile engellemelerinin Türk Ceza Kanunu uyarınca suç olduğu, dağıtım şirketini de vatandaşın tüketici hakem heyetine başvurması sebebi ile gazının kesilmesi halinde iş bu eyleminde 4646 sayılı Doğal Gaz Piyasası Kanunu’na aykırı eylem olduğu tespiti halinde gerek para cezası gerekse lisans iptali cezası gibi ağır para cezaları uygulandığı hususunda uyarırız.
İl merkezi ve bazı ilçelerde kamunun kullanımına tahsis edilmiş yolların ücretli otopark olarak kullanılmasına karar verilerek ihale edilmek sureti ile otopark hakkının özel şirketlere devredilmesi sebebi ile vatandaşların mağdur edildiği, yüksek park ücretleri ödemek zorunda kaldıkları, belediyelerin sağlamak zorunda oldukları otopark hizmetini yolları otoparka çevirmek sureti ile yapmalarının hukuka aykırı olduğu çeşitli mahkeme kararları ile sabit hale gelmiş olmasına rağmen bu uygulamada ısrarcı olunduğu üzülerek görülmektedir. Dernek olarak yetkili kurular nezdinde yapmış olduğumuz temaslarda otopark sorunun kısa vadede çözümünün mümkün olmadığı, bu sebeple böyle bir yola gidildiği bilgisi verilmektedir. Ancak yolların otopark olarak kullanıma açılmaya başlanmasından itibaren birkaç yıl geçmiş olmasına rağmen halen çok katlı otoparkların, yer altı otoparklarının sayısının artırılması için gerekli girişimlerin yapılmadığını bu sebeple de belediyelerin bu hususta iyi niyetli, olmadıklarını düşünmekteyiz, zira bir çok belediye bu tarz yol otoparklarını kendileri yahut bağlı şirketleri aracılığı ile kar amacı gütmeksizin sadece otopark ihtiyacını karşılamak amacı ile düşük ücretler ile işletmektedir. Mali durumu ile övünen Afyonkarahisar Belediyesinin de Ankara Büyükşehir Belediyesinin bir kaç gün önce aldığı karara benzer bir karar alarak otopark ücretini 1 TL olarak uygulaması ve özel şirketlere ihale etmeksizin belediye aracılığı ile bu hizmeti vermesi tüketicilerin haklı olarak talep ettiği bir uygulamadır.
Bu ve benzer durumlarda tüketicilerimizi dikkatli olmaya ve haklarını kullanmaya davet eder, bir sonraki 15 Mart Dünya Tüketici Hakları Gününde bu sorunların yaşanmamasını ve tüketici hakları ihlallerinin olmadığı bir 15 Mart geçirmeyi ümit ederek tüm tüketicilerimizin Dünya Tüketici Hakları Gününü Kutlarız.
Saygılarımızla… 15.03.2018
TÜKODER
Afyonkarahisar Şubesi adına
Başkan Av. ŞÜKRÜ ELBİR
Türk-İş’in son açıklamalarına göre, 2018 yılı şubat ayı itibari ile Dört kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken aylık gıda harcaması tutarı (açlık sınırı, bu rakama giyim, konut (kira, elektrik, su, yakıt), ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapılması zorunlu diğer aylık harcamalar dahil değildir) 1.636,59 TL iken ASGARİ ÜCRET 1.603.12 TL’dir.
Tüketiciler bu şartlar altında ekonomik açıdan zor durumdadır.
Gıda fiyatları her geçen gün artmakta yetkililer üretici ile son satıcı arasındaki fiyat uçurumunun sebeplerini araştırıp tüketicinin uygun fiyatla gıda maddesi temin etmesini sağlamak üzere sözler vermekte ancak bir yandan da 5957 sayılı 11.03.2010 tarihli Sebze Ve Meyveler İle Yeterli Arz Ve Talep Derinliği Bulunan Diğer Malların Ticaretinin Düzenlenmesi Hakkında Kanun ile üretici ile tüketici arasında mutlaka aracı olması, bir malın üretildiği il ve satışa arz edileceği ilde ayrı ayrı Hal’e girmesi zorunlu kılınmış ve gıda ürünlerinde üretici ve tüketicinin zararına olacak şekilde komisyoncuların kazanç sağlamasına imkan tanınmıştır.
Bankalar, kendi aralarında kartel oluşturarak tüketicilerden olması gerekenden daha yüksek faizler alarak adeta vatandaşın cebinden para çalmakta, Rekabet Kurulu’nca bu eylem tespit edilerek cezalandırılmasına ve Danıştay tarafından ilgili karar onanmasına rağmen, ilgili dosya uzun süredir bir üst merci olan Danıştay Dava Daireleri Genel Kurulu’nda bekletilmektedir. Vatandaşın hukuka aykırı olarak ödediği fazla faizi 3 katı tazminat ile birlikte bankalardan tahsil etmesi engellenmeye çalışılmakta, konunun unutulması, alacaklarının zaman aşımına uğraması amaçlanmaktadır.
Bankaların kullandırdıkları kredilerde sigorta zorunluluğu yasal olarak kaldırılmış olmasına karşın; bankalar kendilerine ait olan sigorta şirketleri aracılığı ile verdikleri her krediyi zoraki olarak sigorta ettirmekte, yapılan sigorta poliçelerinde vatandaştan almaları gereken bilgileri matbu olarak doldurarak, sigortanın geçersiz olmasını sağlayarak ödeme yapılması gerektiği durumda da ödeme yapmaktan kaçınmakta ve tüketicileri alenen dolandırmaktadırlar. Bu hususta tüketicilere bankanın sigorta dayatmasına kredi kullanımı tamamlandıktan sonra da itiraz edebilme ve kredi ile ilgili her hangi bir sorun yaşamaksızın poliçe bedelini geri isteyebilme hakları olduğunu , yahut istedikleri herhangi bir sigorta şirketinden istedikleri şartlarda kullandıkları krediyi sigortalatabileceklerini hatırlatırız. Bu hususta tüketicileri bilinçli olmaya davet eder verecekleri mücadelelerinde her zaman yanlarında olacağımıza söz veririz.
Ülke genelindeki iş bu sıkıntılara ek olarak Afyonkarahisar ili özelinde de son günlerde derneğimize ulaşan birkaç önemli sorunda da bahsetmek gerekmektedir.
Kısa bir süre önce doğalgaz aboneliği sırasına yasaya aykırı olarak tüketicilerden tahsil edilen güvence bedeli ve bağlantı ücretinin haksızlığı mahkeme kararı ile tescillenmiş ve iş bu ücretlerin tüketiciye iadesine karar verilmiştir. Mahkemenin emsal kararının basına yansıması sonrasında haklarını almak için Tüketici Hakem Heyeti’ne müracaat eden vatandaşlarımızın doğal gaz dağıtım şirketi personelince yasal yola müracaat edilmesi halinde gazın kesileceği söylenerek tüketicilerin hak aramasına engel olunmaya çalışıldığı yönünde derneğimize şikayetler ulaşmaktadır. Bunun gerçek olmadığını ümit ederek ilgilileri vatandaşın hak aramasını tehdit etmek sureti ile engellemelerinin Türk Ceza Kanunu uyarınca suç olduğu, dağıtım şirketini de vatandaşın tüketici hakem heyetine başvurması sebebi ile gazının kesilmesi halinde iş bu eyleminde 4646 sayılı Doğal Gaz Piyasası Kanunu’na aykırı eylem olduğu tespiti halinde gerek para cezası gerekse lisans iptali cezası gibi ağır para cezaları uygulandığı hususunda uyarırız.
İl merkezi ve bazı ilçelerde kamunun kullanımına tahsis edilmiş yolların ücretli otopark olarak kullanılmasına karar verilerek ihale edilmek sureti ile otopark hakkının özel şirketlere devredilmesi sebebi ile vatandaşların mağdur edildiği, yüksek park ücretleri ödemek zorunda kaldıkları, belediyelerin sağlamak zorunda oldukları otopark hizmetini yolları otoparka çevirmek sureti ile yapmalarının hukuka aykırı olduğu çeşitli mahkeme kararları ile sabit hale gelmiş olmasına rağmen bu uygulamada ısrarcı olunduğu üzülerek görülmektedir. Dernek olarak yetkili kurular nezdinde yapmış olduğumuz temaslarda otopark sorunun kısa vadede çözümünün mümkün olmadığı, bu sebeple böyle bir yola gidildiği bilgisi verilmektedir. Ancak yolların otopark olarak kullanıma açılmaya başlanmasından itibaren birkaç yıl geçmiş olmasına rağmen halen çok katlı otoparkların, yer altı otoparklarının sayısının artırılması için gerekli girişimlerin yapılmadığını bu sebeple de belediyelerin bu hususta iyi niyetli, olmadıklarını düşünmekteyiz, zira bir çok belediye bu tarz yol otoparklarını kendileri yahut bağlı şirketleri aracılığı ile kar amacı gütmeksizin sadece otopark ihtiyacını karşılamak amacı ile düşük ücretler ile işletmektedir. Mali durumu ile övünen Afyonkarahisar Belediyesinin de Ankara Büyükşehir Belediyesinin bir kaç gün önce aldığı karara benzer bir karar alarak otopark ücretini 1 TL olarak uygulaması ve özel şirketlere ihale etmeksizin belediye aracılığı ile bu hizmeti vermesi tüketicilerin haklı olarak talep ettiği bir uygulamadır.
Bu ve benzer durumlarda tüketicilerimizi dikkatli olmaya ve haklarını kullanmaya davet eder, bir sonraki 15 Mart Dünya Tüketici Hakları Gününde bu sorunların yaşanmamasını ve tüketici hakları ihlallerinin olmadığı bir 15 Mart geçirmeyi ümit ederek tüm tüketicilerimizin Dünya Tüketici Hakları Gününü Kutlarız.
Saygılarımızla… 15.03.2018
TÜKODER
Afyonkarahisar Şubesi adına
Başkan Av. ŞÜKRÜ ELBİR