Yazıma başlamadan önce şu ifadeyi kullanmak istiyorum. Her geçen yıl, geçen bayram şöyle deriz. "Nerde o eski bayramlar", eski bayramları sanki eskiciler toplayıp götürdüler, anılarımızı süpürdüler çöpcüler.
Eskiden küçüklerin büyüklerine saygısı, büyüklerin ise küçüklerine bir o kadar sevgisi vardı. Bayramların tadı tuzu vardı. Bugün Afyonkarahisar Valimiz Sayın Mustafa Tutulmaz, Afyonkarahisar'dan 50 bin araç geçti dedi. Evet bu şu anlama geliyordu. Artık bayramlarda bayramlaşmak yerine her insan çocuklarını alıp tatile gider hale geldi.
Eskiden, yetişkinlerin mutlulukları çocukları/küçükleri sevindirmekten geçer, alabildiğine şımartılırdı çocuklar bayramlarda.
Küçük büyük herkesin sevgi ve ilgiye doyduğu, diğer insanlarla duygu alışverişinin yaşandığı, dayanışma, görgü, temizlik, özen, ölçülü davranışlarla karakterize bir sosyal öğrenme ortamına dönüşürdü her yer. Mutlu olma-mutlu etme çerçevesinde yaşanırdı günler...
Günümüzde yaşam biçiminin değişmesiyle birlikte geçmişin akıllarda kalan -yeni giysiler, bayram yerleri, harçlıklar, doyasıya şeker, tatlı yemek, büyükleri ziyaret etmek, hoşgörü ve insanların kucaklaşması- bayramların da anlamı değişti, farklı yaşanır oldu.
Olumlu yanlarından yararlanmak yerine gelenekleri tümden reddedenlerin karşısına, geçmişi aynen koruma çabasına girişenler çıktı. Olumsuz gelişmeler karşısında çaresiz kalan bazı yetişkinler kendi davranışlarını sorgulamak yerine, her duruma uygun bir suçlu ya da sorumlu bulma kolaycılığına sığınmaya başladılar.
Evet bayramın yaklaşması ile birlikte çocuklar dedi, Hıdırlığa gidelim biraz hava alalım. Evet bugün gece biz havamızı almıştık. Bir birine küfür eden, ramazan mübarek gün, bayram dinlemeden Alkol alıp çevreyi rahatsız edenler, Kavga edenler, tartışanlar, Afyonkarahisar istikametine dönüp sıralanıp çişini yapan gençler, İşte bu durumları görüp Tüm dünyada olduğu gibi toplumumuzda da artan şiddet olaylarının nedenlerini ve gençlerin bu denli yanlış yetişmeleri ile birlikte artık Bayramlarda ve günümüzde şiddet eğilimlerini tek bir nedende aramak ne kadar hatalıysa, toplumda yaşanan olguları ve yetişkin modellerini yok saymak da bir o kadar yanlış olacaktır.
Bu konularda ise Afyonkarahisar Valiliğine büyük görev düşüyor. Bu bakımdan, kültürlerin geleceğe taşınmasını/korunmasını, çeşitliliğin zenginlik sayılmasını, farklılıklara saygıyı ve insanların kaynaşmasını öngören çağımızda bayramlar, kültürel aktarım ve sosyal yaşamın çocuklara öğretilmesi için bir fırsat olarak görülebilir.
Ancak çocuklar, özellikle de Ramazan Bayramı'nda yetişkinlere "İbadet-Oruç-din-inanmak-Allah-ölüm" gibi kavramları ve bunların ne demek olduğunu sormaları/sorgulamaları mümkündür.
Çocuklara neden Oruç tutulduğunu anlatmak mümkün olsa da onların bunu anlamaları hele de uygulamaları kolay olmayabilir. Ama bayramları organize eden büyüklerimiz, çocuklarımıza bayramların anlam ve önemi hakkında bilgilendirme yapabilir. Çocuklarımıza eski kültür, örf ve adetlerimiz anlatabilir diye düşünüyorum.
Bayramların anlamını ve değerini sadece bayram günlerinde değil, yaşamın her alanında ve tüm ilişkilerimizde hatırlamayı, herkesin sevdikleriyle birlikte huzur içinde bir bayram geçirmelerini diliyor ., bayramın hemşehrilerimize, milletimize ve tüm insanlığa barış, huzur ve mutluluk getirmesi dileğiyle saygı ve sevgilerimi sunuyorum.”