Günümüzde bir hastalık türü var; Dostlar
O hastalık türü insanın kalbi hastalıklarının başında gelen nankörlük’dür. Bazılarımız Dostlarını unuturlar , oysaki siz onları unutmamış her daim hatırlamış iseniz, Dost dediğiniz insan ise sizi unutuveriyorsa işte bu insan tek kelime ile nankör’dür. Bu nankörlük nereden çıktı diceksiniz? İlerleyen zamanda açık beyan bir şekilde her şeyi yazacağım sevgili doslarım. Mesela geçenlerde bir dost gibi görünen bir kardeşim vardı, ardından çok sevdiğim değer verdiğim bir kardeşim daha, bunların ikiside gerçek bir Dost gözüken ama özünde nankör insanlar. Peki nankör’lük nasıl oluyor?
Mesela o istediği zaman size ulaşıyor.Sizden bişey yapmanızı istiyor. Telefon açıp şu haberi kaldır o bizim dostumuz diyor, Yani sizden kısacası her şey istiyor, Siz ona asla hayır demiyorsunuz.Ve sıra size geliyor, siz istiyorsunuz vermiyor. Telefon açıyorsunuz 5 dakika sonra dönecem diyor dönmüyor.Şimdi sizce bu nankörlük olmuyormu?
Şimdi nankör insanlar için deyişik formülde ilaçlar var gönül eczanemizde, yani saça göre tarak,, Kolaya göre bardak misali insanlara hak ettiği ne ilaç varsa vereceksiniz’ Ki bu hastalıktan onu kurtarabilesiniz.
Bazılarımız iki yüzlü olmayı doğal halimiz haline getirdiğimizden yıllarca çeşitli maskeler takabiliriz suratlarımıza, karşımızdakini inandırırız onun, arkadaşı dostu olduğumuza. Akıl edemediğimiz şudur; insanın taktığı bütün maskeler zamanı ve yeri geldiğinde görünmezi görünür yapar.
Bütün kalbi rahatsızlıklar gibi nankörlükde karşımızdakinin canını geçici bir süreliğine acıtabilir, bu acıtma karşı tarafta kalıcı olmaz en fazla nankörlük görmüş kişi;
-“Allah seni kalbine göre değerlendirsin der çekilir gider “hayatınızdan.
O yoluna devam ederken, siz üstüne örtmeye çalıştığınız nankörlüklerinizle başbaşa kalırsınız. Vicdanınızın sesini susturmaya uğraşırsınız. Vicdanınız her seferinde size;
-“O kadar iyiliği,emeği yok sayacak kadar nasıl nankör olabiliyosun “diye fısıldayacaktır” kulaklarınıza
Siz bu sesi susdurmak için her gördüğünüz insana onu yapmakla veya yapmamakla suçladığınız şeyleri anlatacaksınız, biraz abaratarak , birin yanına bin ekleyerek. Yine gitmeyecek içinizden.Her anlattığınızda kendiniz dahada derin kuyulara dalacaksınız, diliniz ne anlatırsa anlatsın çünkü özünüz yaptığınız haksızlığın farkında olacaktır. Siz kendinizi inandırmak için herşeyi yapacacaksınız ama özünüzden kaçmanızın imkanı yoktur. O her yalnız kaldığınızda size , sizin bir nankör olduğunuzu hatırlatacaktır.Nankör bir kalp huzur bulamaz.Bir kalp; kendi merkezine(özüne) ters davranıldığında verdiği huzursuzlukla cezalandırır sahibini.
Peki bu rahatsızlığın iyileşme yolu yokmudur? diye sorduğunuzu duyar gibiyim sanki:) Elbette vardır, nankörlük hastalığından kurtulmanın ilacını eczanelerde bulamazsınız. Sadece kendinize bazı sorular sormanız gerekmektedir. Şimdi kendimize sorulması gereken sorular şunlardır “Ben onun için ne yaptım?” “Ben ona ne kadar dürüst davrandım?” “ondan neleri sakladım” “ondan hep istedim ama ben ne verdim””evet kendinize bu soruları sorma aşamasına gelmeye başarabilirseniz kendinize yalan söylemeden cevaplayabilirseniz nankörlüğünüz iyileşmeye başlayacaktır.
Allah hiçbirimizi iyiliği hor gören nankörlerden etmesin. Var ise etrafımızda onları bize görünür yapsın.