Evet Geri Fites'i olan Gazeteci deyince son zamanlarda akla gelen tek isim Ahmet Uçmak olsa gerek diye aklımıza geliyor.
Söz konusu FETÖ Terör örgütü ile iş tutan belediye Başkanı olunca, ne hikmetse kimseden ne ses çıkıyor, "Nede"; Ahmet Uçmak neden geri adım atmıyor diye, merak edenler çıkabiliyor.
İnternet Medyasında geri Fites'in olması kadar'da güzel bir şey yok, Geri Fites atmasanız düşmanlarınız ebedi olarak kazanacak, ama geri fites atarsanız kazandıklarını zannedip, kaybeden olacaklar. Aslında Düşmanı sevindirmekten öte , hayal kırıklığı yaşatmak ise daha bir güzel duygu olsa gerek.
Hadi bizler yazabiliyoruz, geri fitese atabiliyoruz, Mahkemenin yollarını aşındırabiliyoruz, Savcıya ifade verebiliyoruz, Cezaevine girebiliyoruz, Uşak'da mahkemede tüm gazetecilere hakaret eden, gazetecileri Yalancı olmak, İnsanlara iftira atmak, Siyasetin yalakacısı olmakla suçlayan Hakime; Sen ne demek istiyorsun, tüm gazetecileri aynı kefeye alamazsın deyip kafa tutabiliyor, haklarını savunabiliyoruz, Devleti ve Milleti dolandıran, zarara uğratan insanlara hakaret edip, 1 Ay 26 gün ceza alıyor ve "sözde" suç makinası olabiliyoruz.
Biz en azından Devlet tarafından Sulh Ceza Mahkemesi tarafından gönderilen yazı ile haber kaldırmıyoruz. Biz internet sitemize onbinlerce liralık reklam verip, Kendimizi alın teri ile bu hale getirdik demiyoruz, Biz meslektaşımıza iftira atıp, sonra valla ben öğle bişey demedim diye yalan söylemiyoruz, Biz bir kadının onuru ve gururu ile oynayıp, verdiğimiz şeyi geri istemiyoruz, Biz Devlet dairesinden maaş alıp, internet haber portalımızı kurumdan güncellemiyoruz, Bizim hakkımızda tazminat davası açan yok, biz yuvam bozulacak deyip arkadaşın Bankadan aldığı parasına göz dikmiyoruz, biz facebook'da başka meslektaşlarımızın arkasından kötü konuşmuyor, bazı kadın ve kızlara kötü gözle bakmıyoruz, biz maaş alıp, kurumun haberi olmadan yaptığımız habere para istemiyoruz, biz başka şehirleri karıştırıp sonra Afyon'a gelmiyoruz, bunlar sadece birer ikişer örnek, yemin ediyorum yazacak o kadar çok şey var ki , zamanı gelince onlarıda yazacağız.
Geçenlerde bir Savcıma sormuştum Sayın Savcım sadece gelen benmiyim, ifade veren, hakkında şikayetçi olunan dedim. Bana Ahmet bey sizin meslektaşlarınız arasında öğle nedenlerden dolayı karşıma çıkan oluyor ki, seninki Manda'ya konmuş sinek demişti. Kimler ne sebeple ceza alıyor, hangi nedenlerle Hakim karşısına çıkıyor, sesi çıkan varmı???, her kez sütden çıkmış Ak kaşık dimi??, biz neyiz.? "Sözde" suç makinası,
Peki sizler nesiniz.?? Heeee??? Aynaya ve yaşadıklarınıza, ayrıldıklarınıza, aynı kurumda kızlara yazdıklarınıza, Çay Ocağı işlettiğinizde başınıza gelenlere, annenize, babanıza, geçmişinize bir baksanıza???, baktıktan sonra ne isterseniz onu yazın, mesela ortalıkta ölmüş bir, kendini kabadayı ilan etmiş, gazeteciyim diye hava civa atan, her keze istikamet veren, sahte kabadayı var, Adam ha bire GAZETECİİYİM diye yazıyor, hatta geçtiğimiz günlerde benim özel haberimi bile girdi, başkasına saygısı yok, kendisine saygısı yok, afilli banka hortumcusu, Türkiye Devletini Yunanistana satan vatan haini, ama oda yazıyor işte kendi kafasına göre, millete ayar vereceğini zannediyor. Neymişşş Koçummmm, kimse sütten çıkmış ak kaşık değilmiş, ama bakıyorlar bişey çıkaramıyacaklar, 1 Ay adam ceza almış, aha işte şimdi bulduk haber yapacak malzemeyi, iftira desen diz boyu, sonra kalkıyorlar başkasına sözde gazeteci diyorlar, sözde gazeteci kim? Afyon ve bizler biliyoruz, her kez kimin kaç gram wc'de boşalttığınıda biliyor. İntikamın sermayesi ömürdür beyler... Ne ekersen onu biçersin, yarın eşin dostun mahkemelik olursun ahmet yazar, araban ile kaza yaparsın ahmet yazar, kaynananın başına taş düşer ahmet yazar, unutma sende bir insansın, sende bir gün 1 ay ceza alırsın, o zamanda gelecek, manşetler şenlenecek, neymiş Abiiiii ne ekersen onu biçersin, YANİ...