Afyonkarahisar Valiliği Mustafa Tutulmaz ile daha bir güzel hale geldi. Bundan hiç kimsenin bir şüpesi asla olamaz. Sayın Valimiz Mustafa Tutulmaz üzerine düşen görevi layıkıyla yapıyor.
Ama artık bazı insanların afyonyerelbasın.com'a uyguladıkları amborgonun bu denli uzun sürmesini ve olayı kişiselleştirmenin bir anlamı olmadığını, bazı insanların anlaması gerekiyor.
Söz konusu olan; Devletin menfaatlerimi önemli, yoksa yapılan yanlışın üzerine giderek daha fazla yanlış yapmak mı?? Yoksa görmemezden gelmek mi?
İstanbul tanıtım günleri için İstanbul'a Valiliğin tayin ettiği resmi araç ile Basın mensupları İstanbul'a gidiyor. FETÖ Terör Örgütünün Gazetesi olan Zaman Gazetesi ile Devletin arabasının Işığı kapatılıyor. Ben bunu haber yapmak yerine yetkililere söylüyorum. Olayı şahsileştirmiyorum. Ama ben ne zaman Kamu menfaatini gözeten haber yapsam bir türlü ambargoyu delemiyorum.
Mesela; Bir Devlet Bankasında staj gören kız çocuğuna, Taciz'de bulunan devlet memurunun haberini yapıyorum. "Bakıyorum ses soluk çıkmıyor". Yaaa kardeşim bu Vali beyin kızıda olabilir. Veya Ak Partinin üst düzey yönetiminden birinin kızıda olabilir. Ama ; Aynı haberimi başka bir basın mensubuna yaptırıyorum. Anında işlem görüyor ve soruşturma açılıyor. Ve tacizde bulunan devlet memuru cezaevine gönderiliyor. Yaa tamam nekadar güzel basın ahlakı diyoruz, nerde devlet ahlakı , o zaman sormazlarmı insana??. Her haberi artık CİMER'e ve Bakanlıklara göndermek zorundamıyız.??
Bir zamanlar Devrane Parkında 5 öğrenci tarafından kız çocuğuna cinsel istismar ve şiddet, Fetö Soruşturmalarını yürüten Devletin Memurunun çocuğuna işkence,, Okulda hademe tarafından kız çocuklarına taciz, Devlet Hastanesi asansöründe kız çocuğuna taciz, Cami imamının 3 harflilerle insanlara tacizi, Bir hastanede Doktorlar tarafından işlenen cinayet, Esrar ve Eroin satıları, okullarda çocuklara şiddet, yapılmaması gereken yerde sex sıkandalı, işte bunun gibi "binlerce haberi yapmıyoruz", Afyonumuzun adı çıkmasın diyor, devletimizi bilgilendiriyoruz. Yardımcı oluyoruz, 155'e İhbar ediyoruz, ama bizden kötüsü olmuyor. Evimizi taşlayıp, kurşun sıkıyorlar.
Tüm basın gibi bizde haber yapıyoruz, niyetimiz meşhur olmak değil, zaten niyetimiz meşhur olmak olsaydı, 18 Yıllık yaptığım radyo programcılığını bırakmazdım. Benim tek bir gayem var. İnsanları bilgilendirmek ve haber almalarını sağlamak, İnsanların zarar görmesini engellemek, Vatan hainlerine gereken cevabı, haberlerimizle vermek, Kamu menfaati gözeterek haber yapıp, devletin görevini yapmasını kolaylaştırmak.
Bu arada kamu menfaati gözetmek kadar, vatandaşın, basın mensuplarınında hakkını gözeterek haber yapmak bizim görevimiz. Valilik'de 2000 senesi ile 2011 senesi arasında verilmesi gereken denetmen ücretleri varsa ve biz bunu neden verilmediğini ,haber yapmak zorundayız. Ben eski Afyonkarahisar Valisi Aziz Yıldırım'a hakkımı helal etmiyorum. Bu bir hiledir, bu bir insanı aldatma kandırmadır. Öteki dünyada iki elim yakasındadır.
Sayın Aziz Valim müdürünüz beni mahkemeye verecekti'de, siz neden bana haberleri çıkarttırdınız?, Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturma açılmasını istediğinde, neden izin vermediniz?. Soruşturma izni vermediniz ama Ahirette Allaha hesap vereceksiniz. Sayın Aziz Yıldırım Valim bunu iyi bilin.
Şimdi her kez elini vicdanına koysun,, şahsi meselelerini devletin işleri ile karıştırmasın. İnsanların sizleri mahkemeye vermesi sizin suçlu olduğunuz ve başkalarının mahkemeyi kazanacağı anlamına gelmez. Suçlu insan bu dünyada cezasını çekmese bile Ahirette Allaha mutlaka hesabını verir. Mevlam neyler , neylerse güzel eyler.
Sakın kader deme, kaderin üstünde bir kader vardır... Ne yapsalar boş, göklerden gelen bir karar vardır..
'Lâ Tahzen İnnallâhe Meâna'
Allaha amanet olun...
NOT: Bu köşe yazısıda CİMER'e gönderilecektir.