Yaşam, zorluklara, acılara, yokluklara karşı direnmektir. Bu direnişte en büyük gücümüz ise karşılıksız sevgidir. Ancak günümüzün betonlaşan dünyasında yüreklerde betonlaştığından dolayı karşılıksız sevgi enayilik ile eş değer görülmektedir. Yaşamdaki tüm güzelliklerde ne yazık ki betonlaşan yüreklerin altında kaldı.
Yaşamlarımız soğuk hapishane duvarlarından farksız. Çünkü yaşama içten sarılamıyoruz. Yaşama dair anlatmak istediğimiz çok şey var ama anlatacak insan bulamıyoruz. Çünkü karşılıksız seven dostların nesli tükendi.
Dilimiz insanlara selam verse de yüreğimiz vermiyor. Çünkü nefsimiz yüreğimizin önüne geçmiş. Elinde bir bardak suyla akşam ezanının okunmasını bekleyen oruçlu gibi susuzmuşuz sevgiye de gözlerimiz yine çıkarlarımızdan başka bir şey görmüyor.
Günümüzde en marifetli olduğumuz husus maalesef birbirimize nankörlük etmektir. Bu marifetimiz yüzünden fıtratımıza aykırı yaşıyoruz. İnsan, fıtratına aykırı düşünce beklentilerinin esiri oluyor. Öyle ki sevdiği insandan dahi bir beklenti içerisine giriyor.
Oysa insan, Allah için sevmeli. Allah için seven insanın dağlar kadar sorunlar gözüne gözükmez. Bahaneler üreterek sevgisini azaltmak yerine güzellikleri görerek yüreğindeki sevgiyi artırmayı yeğler. Allah için seven insan, bin bir dertle dolu bu dünyada huzuru sevgide arar.
Karşılıksız sevmek için insanlara değer vermek gerekir. Ama kendimize değer vermediğimiz için insanlara da değer vermiyoruz. Kırgınlıklarımız, korkularımız, acılarımız o kadar fazla ki canımız yanıyor. Karşılıksız sevememenin ürünü olan vefasızlıklar, haksızlıklar bizleri öyle yoruyor ki bazen bitse de gitsek diyoruz şu hayattan.
Karşılıksız sevmenin ne kadar değerli olduğunu anlamak istiyorsanız hayvanlara bakın derim. Bir kediye, bir köpeğe ya da bir kuşa. Onlar karşılıksız sever. Ve betonlaşan yüreklerimizin altında kalan yaşamın güzelliklerini yeniden ortaya çıkarmak için onlara ihtiyacımız olduğu tek gerçektir. Keşke insanlar da, hayvanlar gibi karşılıksız sevebilselerdi, emin olun bu dünyada kötülük olmazdı!
Ama her şeye rağmen insan karşılıksız severek duygularını tekrar kazanabilir. Çünkü sevgi karanlıktan gündüze ulaşana kadar kendimizi iyi hissederiz. Umutsuzlukları yıkabilecek en büyük erdemdir. Sevmeden sevilmek ise duyguların en kutsal şekilde yansımasıdır. Yaşadığımız ortamda her şey o kadar çok bir arada ki, o kadar çok yan yana ki, ama birbirine değmiyor. Çünkü sevgi kalmamış...