Değerli okurlarım, hijyenin sağlık açısından çok önemli bir yer tuttuğunu hepimiz biliyoruz. Fakat bugün hijyenin sağlık açısından daha çok toplum içindeki yerini konuşacağız. Hepimiz ister istemez toplum içinde yaşamak durumunda kalıyoruz. Gerek toplu taşımada gerekse toplumun bulunduğu herhangi bir ortamda insanlarla bir arada bulunuyoruz. Bu durumda insanın üzerine düşen mutlak bir görev var. Bu görev yerine getirilmediğinde kanımca kul hakkının zuhur ettiğini düşünüyorum ki temizlik imanın yarısıdır. Bu görev, kişinin topluma karıştığı andaki hijyen ve temizlik durumudur. Hijyen ve kişisel bakım önemsenmediğinde, hatta dikkat edilmediğinde çok ciddi bulaşıcı hastalıklar ortaya çıkabiliyor. Bir diğer yandan baktığımızda ise hijyen ve temizlik, toplum içinde yetersiz kaldığında rahatsız edicilikten daha öte bir sorun haline geliyor. Toplu taşımalardaki tutamaçların, koltukların ne kadar hijyenik olduğu şöyle dursun, solunan havanın kalitesi dahi insan sağlığını çok ciddi şekilde etkiliyor. Şöyle ki, toplu taşımayı kullanan binlerce insan, o taşıttan inip işine, ailesine gidiyor. Hijyen ve kişisel bakımına önem vermeyen insanlar, bu yazıyı okuduktan sonra bu durumu bence tekrar gözden geçirmeliler. Temizlik ve hijyen denince abartılı bir temizlikten bahsetmiyorum tabi ki. Piyasada fiyatı uygun onlarca koku giderici ürünler bulunuyor, yakın zamanda Orhan Gencebay’ın oynadığı televizyon reklamlarında dahi bu konuya esprili bir yaklaşımda bulunulmuş. Şöyle ki Orhan Gencebay’ın reklam filminde söylediği gibi “ Sadece duş yetmez güzel kızım, deodorant kullan.” Durum budur. En azından topluma karışmadan önce beden ve giysilerimizin temizliğine önem vermemizi hepimizin asli vazifesi olarak düşünüyorum. Hepi- nize sağlıklı mis kokulu güzel günler diliyorum. Allah’a emanet olun.