Hüseyin Demir
Devlet idaresine talip olan bazı zevatlar, Türkiye de bulunan bütün sığınmacıları bu ülkeden atacağım. Hiçbir sığınmacıyı bu ülkede barındırmayacağım diyorlar. Ve dahi bu kişileri takip eden, bu kişilere inanan vatandaşlar da, bunların söylemleri üzerine evet doğrudur bu sığınmacılar gitmelidir memleketimizden diyorlar.
Tarih boyunca dünyaya insanlık dersi veren bir millet olduğumuz unutulmuş. Tarih boyunca RIZAİ BARİ için mücadele eden bir millet olduğumuz unutulmuş. Dünyanın neresinde bir mazlum varsa o mazlumun umudu olan bir millet olduğumuz unutulmuş.
Gün olup, gemilere doldurup getirdiğimiz, Gün olup, imdat çağrıları üzerine ordular ve donanmalar yönlendirip sığınmamıza aldığımız mazlumlar unutulmuş.
Balkanlar'da Haçlı Zihniyetinin saldırdığı kılıç artığı Türkler bu topraklara sığınıp hayatta kaldı. Kafkaslar'da katliamlardan kaçan Müslümanlar Anadolu'da hayat buldu.
Bu toprakları olmasaydı, Kırım Tatarları, Çerkezler, Balkan Türkleri başta olmak üzere pek çok topluluğun neredeyse soyu kuruyacaktı. Biz, sadece Müslümanlara değil, zorda kalan Yahudilere ve Hıristiyanlara bile kucak açan bir medeniyetin mirasçısıyız. Bu topraklarda kimin geçmişini kazısanız, altından mutlaka acı bir göç hikâyesi çıkar.
Bu memleketten atalım dedikleri Uygur, Türkmen, Kırgız, Afgan, var, Afgan dediğin de hepsi peştun değil, Türkmen olanlar var, İran dan, Suriye’den, Iraktan kaçan Türkmenler var. Bütün zerzevatı atalım diyorlar, bu bizim Müslümanlığımıza, bu bizim Türklüğümüze, bu bizim milli ruhumuza yakışırmı?
Bu memleketten atacağım dedikleri bu toprakların asli unsurlarıdırlar. Çünkü
Milli Mücadeleye beraber katıldık. Kurtuluş Savaşı'nda beraber kanımızı döktük. Nihayet bu cumhuriyeti hep birlikte el ele vererek kurduk.
Daha da öncesine gidebiliriz. Osmanlı coğrafyasının dört bir yanından gelip, İslam toprağını namert çiğnemesin diye Çanakkale'de toprağa düşmüş şehitlerimiz var hepimizin.
Batı gibi değiliz biz. Geniş bir coğrafyaya yayılmış büyük bir medeniyet ve milletiz. Göçlerle hayat buldu bu topraklar.
Bizim ihtiyacımız olduğunda onlar, onların ihtiyacı olduğunda biz yardıma koştuk. Biz Batı'ya benzemeyiz, çok farklıyız. Gücümüzü de bu farklılığımızdan alıyoruz zaten.
( Ne zaman savaş biter, can emniyeti sağlanır, Barış hakim olur o zaman elbette bu insanlar kendi evlerine döneceklerdir)
Türkiye'nin kapılarının mültecilere her zaman açık olduğunu ifade eden, "Onları katillerin kucağına atmayacağız. Yardımseverliğimizi her zaman nasıl yapıyorsak öyle devam edeceğiz" diyen bir Cumhurbaşkanımız var hamdolsun:
"Birilerinin kalkıp ülkemize hicret eden ama Suriye, ama Afganistan, ama Irak, İran fark etmiyor, biz muhacirlik ve ensar olma kabiliyetinin ne olduğunu en iyi bilen bir kültürün mensuplarıyız. Muhacirlik, ensar nedir bunu anlamayan, bunu bilmeyenlerle bizim işimiz yok. Biz sevgili Peygamberimizin muhacirliğini de biliriz, ensar olduğu dönemi de biliriz. Biz bu yolda aynı anlayışla devam ediyoruz.
"Suriye'den savaştan çıkıp ülkemize sığınan bu kardeşlerimize sonuna kadar sahip çıkılacağını söyleyen, Kendileri arzu ettikleri zaman vatanlarına dönebileceklerini, ama biz onları asla bu topraklardan kovmadık ve kovmayacağız diyen.
"Birileri çıksın durmadan laf salatası yapmaya devam etsin. Bizim kapımız açık, onlara ev sahipliğimizi yapmaya devam edeceğiz. Onları katillerin eline, kucağına atmayacağız diyen bir Cumhurbaşkanımız var Elhamdülillah."
Selam ve dua ile.
15/05/2022