İnşaat sektörü sıkıntılı dönem yaşıyor.
1 milyonu aşkın konut sadece bir internet sitesinde satılık ilanı ile alıcısını arıyor.
Üç milyona yakın stokta konu veya işyeri mevcut.
En fazla elinde konut ve işyeri olan ise bankalar.
Bankalar kredi verdiği müşterileri ödemeleri yapamadığından dolayı konut veya işyerlerine el koymuş.
Atsa atamıyor. Satsa satamıyor.
İnşaata çare bulunmalı
Bir müteahhit arkadaşım anlatıyor.
‘Elimde iki önemli proje var. Önümü göremediğimden yılbaşından bu yana
bekletiyorum. Girdi fiyatları oldukça yükseldi. Piyasada zaten şişkinlik var. Yüzde 50 daha fazla bedelle yapacağım binayı kime nasıl satacağız? O yüzden proje bazında bekliyor. Ayrıca geçtiğimiz yıllardan yaptığım projede elimde 7 konut kaldı. Bu konutlara aylardır bakım ve benzeri masrafını cebimden ödüyorum. Satılık konut çok.Alıcı yok.’
Gayrimenkule yatırım yapmayı düşünen bir arkadaş ise şunları anlatıyor: ‘ Afyon da yatırım amaçlı daire alacağım aylardır bakıyorum. Fiyatlarda düşme yok. Aylardır fiyat aynı çakılı sanki ama satılmıyor. Bir hesap yaptım.500/600 bine işyeri aldım. Yılık 45/50 bin TL. Aynı parayı bankaya koysam en az 80/90 bin TL yılık getirisi var’
Yani satıcı müşteri yok diye yakınıyor.
Alıcı ise başka alternatif alanlarında parasını değerlendirmesi halinde daha karlı çıkacağından konuta yatırım yapmaktan vazgeçiyor.
Bu gün inşaat sektöründe görünen durum böyle…
Bu sektör için alınan tedbirler var. Fakat bu tedbirler ve teşvikler dahi inşaat piyasasına beklenen etkiyi yapmadı. Durağanlık devam ediyor
Aynı seyir devam edecek olursa çok sayıda firma batar.İnşaat sektöründeki bir firmanın batması demek yukarıdan atılan kartopu gibi olur.İndikçe büyür alanı ve kapsamı büyüdükçe büyür.Yanında çok fazla firmayı da etkiler.
Bu nedenle inşaat sektörüne can suyu olması adına faizler düşmesi lazım.
Konut kredi faizleri indirilmeli.
Dolayısı ile mevduat faizi de düşer.
Açıklanan verilere baktığımızda ise geçen yıla göre bu seneki konut satışlarında yüzde 20 den fazla düşüş var.
En fazla konut Marmara Bölgesinde
Verilere devam edelim:
Türkiye genelinde 15 milyon 515 bin konut, bir milyon 427 bin 860 özel iş yeri, 304 bin 548 kamu iş yeri, 546 bin 454 yazlık-mevsimlik bina var.
Bölgeler bazında bina nitelikleri açısından yapılan değerlendirmeye göre, en çok konut, özel iş yeri, inşaat, tahsis arsa ve arsa Marmara Bölgesi’nde, en çok yazlık-mevsimlik ve kamu binası Karadeniz, en çok imara açılan arsa ve geçici numaralama da Akdeniz bölgelerinde bulunuyor.
Karadeniz, 2 milyon 581 bin 535 konutla Ege, 2 milyon 552 bin 855 konutla İç Anadolu, bir milyon 909 bin 918 konutla Akdeniz, bir milyon 526 bin 635 konutla Doğu Anadolu, bir milyon 122 bin 405 konutla da Güneydoğu Anadolu bölgeleri izliyor.
Bölgeler arasında en çok yazlık-mevsimlik bina ise Karadeniz’de bulunuyor.
Karadeniz’de 169 bin 282 yazlık-mevsimlik konut yer alırken, bu bölgeyi Marmara ve Akdeniz takip ediyor.
En çok köyü bulunan 10 il arasında Sivas bin 275 köyle ilk sırada yer alıyor.
Sivas’ı bin 136 köyle Şanlıurfa, bin 91 köyle Kastamonu, bin 9 köyle de Erzurum izlerken, Samsun, Balıkesir, Manisa, Diyarbakır, Konya ve Çorum da ilk 10 il arasında bulunuyor.
Önümüzde yerel seçimler var malum.Bu nedenle yereldeki gelişmeleri de paylaşalım:
Görev alanında en çok CSBM’si (Yerleşim yeri) bulunan belediyelere bakalım.
Adana’nın Seyhan Belediyesi 9 bin 190, İzmir’in Konak Belediyesi 7 bin 632,
Bursa’nın Osmangazi Belediyesi 7 bin 206, yine Bursa’nın Yıldırım Belediyesi 6 bin Adana’nın Yüreğir, Gaziantep’in Şahinbey, Konya’nın Meram, Şanlıurfa, Eskişehir’in Tepebaşı ve Odunpazarı belediyeleri sıralanıyor.
insani gelişim gösteren Belediyeler ise şu şekilde:
Beşiktaş, Kadıköy, Çankaya, Çekmeköy, Ümraniye, Şişli, Nilüfer, Muratpaşa, Karşıyaka, Tepebaşı, Bakırköy, Maltepe, Üsküdar, Yenimahalle, Sarıyer, Ataşehir, Odunpazarı, İzmit, Avcılar ve Beylikdüzü
Yerel seçim öncesi yaşanan ekonomik kriz, İl ve ilçelere yapılan hizmetler buraların yaşabilir olması önemlidir.
Kentleşme çağdaşlığın bir göstergesidir.