Geçen yılın son aylarındayız. Bankadan emekli bir tanıdığım ile sohbet ediyoruz.İnternetten bir sistem bulduğunu 5 bin lira para yatırıp 10 bin lira kazandığını anlatıyor.Üniversite eğitimi almış.30 yıl bankada üst düzeylerde görev yapmış.ana para,faiz hesabını iyi bilenlerden ama gözünü para kazanma hırsı bürümüş..O anlatıyor ben şaşırıyorum.Uzun bir süre dil döküyorum.Böyle bir kazancın olmayacağını söylüyorum..’Bu tokatlama işi aman dikkat et’ diyorum.Ama nafile o inanmış anlattıklarım bir kulağından giriyor.Diğer kulağından çıkıyor.Sonrasında aracını da satarak bu vurguna ödeme yaptığını öğreniyorum.Yapacak bir şey yok.Sadece üzülüyorum.
Hafta içinde balon patlıyor ve bu arkadaşın bahsettiği sistemin Çiftlik Bank denilen Saadet Zinciri olduğu ortaya çıkıyor.
BİR KOYUP ÜÇ ALMAK
Toplumda böyle kolay yoldan alnı terlemeden para kazanma hırsı var.Çevrenize baktığınızda günlük hayatta sıkça karşılaştığımız iki-üç örnek vereyim:Hayvancılık yapıyorsunuz.Elinizde 9bin lira eden hayvana bir alıcı geliyor.Vadeli 15 bin lira veriyor.Vade günü para ödenmiyor.Havanızı alıyorsunuz.
Çiftçisiniz, bir yıl çalışıp patates yetiştirdiniz. Piyasada toptan patates 1 liraya satılıyor.Bir sözde tüccar geliyor.Sizin patatese 1.5 lira veriyor.Köyde aklı selim bildiğiniz bir çok kişi de bu tüccara malı teslim etmiş.Gözleriniz fal taşı gibi açılıyor.Patatesi kendi elinizle kamyona yüklüyorsunuz.Sonrası gitti tonlarca patates…
Veya aracınız var. Piyasa değeri 45 bilemediniz 50 bin lira ediyor.Birisi geliyor sizin aracınıza vadeli 80 bin veriyor.Hemen atlıyorsunuz.Ödeme günü para yok.Araba uçtuHer 8-10 yılda böylesi saadet zincirleri ortaya çıkıyor.Bir öncekinden ders almayan necip ve gözü açık milletimizin bazı fertleri hemen atlıyor.
Bir koyup 3 almak zihniyeti bitmiyor.Bunu fırsat bilenler ise artarak devam ediyorİşte geçen hafta böylesi bir zincir daha koptu.
ÇİFTLİK BANK SİSTEMİ
Bursa da 27 yaşında arıcılık yapan bilgi işlemi iyi bilen Mehmet Aydın (Sosyal medyada Eren Çakar ve Bülend Ecevit diye de hesap açıyor) Çiftlik Bank kuruyor.Çiftlik Bank ilginç bir uygulama. Siz hesabına para yatırıp karşılığında bu oyundan inek, keçi, tavuk alıyor ve bunları beslemek için yem elde edip o yemleri deponuzda saklıyorsunuzSonra yatırdığınızın paranın en az 2.katını 1 yılda kazanıyorsunuz.Çiftlik Bank iki yılda 78 bin kişiden 512
milyon TL topladı. 63 bin kişiye 398.milyon TL ödeme yaptı. Kalan 113.milyon TL Kuzey Kıbrıs'a aktarıldı Zincir kopunca bu dombili yurt dışına tüydü.Şimdi 78 bin kişi paralarının peşine düştü ama nafile…
BU FİLMİ DAHA ÖNCE GÖRMÜŞTÜK
Aslında biz bu filmi her 7-8 yılda bir görmekteyiz. Gelin şöyle maziye bir yolculuk yapalım1980 yıllarda çaycılık yaparken Banker olan Yalçın vardı. Adına kitaplar yazılmıştı 22 yaşındaki Yalçın için. Orta yaşta olanlar banker dolandırıcılığını hatırlayacaktır.Binden fazla banker türedi.Banker Kastelli,Banker Bako o dönemlerin meşhur bankerleriydi.Banker furyası 2 sene sürdü. Üç milyon kişiden 150 milyar lira toplamışlardı.Saadet zinciri kırılınca bu bankerler soluğu yurt dışında aldı çarptıkları paralarla birlikte.
O dönem ülkenin GSMH 8 trilyondu. Vurgunu siz hesap edin artık.Yahya Demirel.Turan Çevik.Orhan Aslıtürk. İhracat yaptıkları iddiası ise 1990 lı yıllarda hayali ihracat yaparak devletten yüksek miktarda vergi iadesi aldılar.Daha sonra yeşil sermaye denilen bir vurgun türü daha çıktı.
Kombassan.Yimpaş.Jetpa.aklımızda kalanlar. Spor Kulüp Başkanı ve milletvekili de olan Jet Fadıl vardı.5 kentte fabrika kurup yerli otomobil üretecekti.264 bin kişiye iş verip 1 milyon 250 bin otoyu 300 ülkeye satacaktı.Fos çıktı tabi ki. Sonrasında konut işine girdiğini söyleyip 230 milyon euro tokatladı.
Yüksek faiz adı ile para toplayan ve batan bankalar aklımızın bir köşesinde duruyor.
Ve Rıza Zarrap 25 milyar liralık ihracat yapan, cari açığın yüzde 15'ini tek başına kapatan, ihracat şampiyonu olarak ödülü alan vatansever Rıza yı unutmamak lazım.
AVA GİDEN AVLANIR
Böylesi dolandırıcıların önünü kapatmak adına yasal düzenlemeler acilen yapılmalıdır.Bu sözde banker, Jet-Pa vb mağdurlarının paraları devlet tarafından ödendi.
Hayali ihracatçılar ülkenin kaynağından parayı çaldılar.Yani bu açıkgözlerin parasını kendilerinden daha açıkgöz olanlar çarpıyor.Ceremesini ise bizler çekiyoruz.
Bu yüzden mutlaka denetim olması lazım. Böyle giderse her dönem gözünü para hırsı bürümüş kolay ve çok kazanmayı hesaplayan vatandaşların dolandırılması artarak devam edecektir. Bu cumartesi yazımıza bilindik bir fıkra ile noktayı koyalım.Hoca Nasrettin komşusundan bir gün kazan ödünç ister. İade ederken de hem teşekkür eder, hem de içine küçük bir kazan koyar. Komsusu merakla bu küçük kazanı sorunca da, -Komşu, bizdeyken kazanın doğurdu, der. Komşusu bu ise pek sevinir.Aradan epey zaman geçer,Hoca yine komşusundan kazanı ödünç ister. Komşusu da sevinerek verir. Ama bu kez
aradan günler, haftalar geçer, Hoca’dan ses çıkmaz. Nihayet bir gün komşusu konuyu açmaya karar verir: -Hoca, bizim kazan ne oldu? diye sorar. Hoca da üzgün bir ifadeyle: -Komşu çok zaman geçti aradan, senin kazan öldü. Sana nasıl söyleyeceğimi düşünüp duruyordum, der. Sinirlenen komşusu: -Hocam ne diyorsunuz? Hiç kazan ölür mü? Kazan canlı mı ki ölsün? Hoca: -Doğurduğuna inanıyorsun da ölünce neden feryat ediyorsun, der komşusuna. Ne demişler… Ava giden avlanır.
Mutlu ve aydınlık yarınlara….