Değerli okuyucularımız herkese dua ve selamla yazıma başlıyorum.
Parayı sobaya atma...
Paranın kıymetini bilmeyen çocuğuna, babası bir gün ders vermek amacıyla, “Bundan sonra sana harçlık yok. Kendin paranı kendin kazan ve artık bu eve katkıda bulun, der.
Çocuk önce dayısından borç alır.Aldığı parayı babasına getirir verir.Babası çocuğun verdiği parayı alır, sobaya atar!
Ertesi gün çocuk gider bu sefer halasından para ister ve alır.Halasından aldığı parayı da yine getirir babasına verir.Babası çocuğun verdiği parayı alır, sobaya atar!
Ertesi gün çocuk gider amcasından borç para ister.Aldığı parayı yine babasına getirip verir.Babası çocuğun aldığı parayı alıp yine sobanın içine atar!
Artık çocuğa kimse borç para vermez.İş başa düşmüştür.Çocuk bir küfe bulur.Hale gider, akşama kadar orada hamallık yapar.Biraz para kazanır.Akşam eve döndüğünde kazandığı parayı yine babasına verir.
Babası oğlundan aldığı parayı tıpkı diğer paralara yaptığı gibi sobaya atmak için doğrulup uzandığında çocuk sıçrar ve babasının elini tutar.
Bir taraftan babasının koluna yapışırken bir taraftan da babasına yüksek sesle bağırır:
“Baba sen ne yapıyorsun? Sakın bu parayı sobaya atma.Benim bu parayı kazanmak için akşama kadar iflahım kesildi, mahvoldum” der!
Değerli insanlar hayatta yaşadığımız olaylar ve gözümüzün önünde bir film gibi cereyan eden hadiseler, eğer bizler sorgulayıcı ve bir ders çıkarma mahiyetinde zihin ve düşüncelerimizi yoklarsak Allah’ın bizlere verdiği bu yaşam ödülünü, ve yaşamı sorgulamak için önümüzde bir ayna gibi duran hadiseler durağında bir ders almamız gerekir.
Bugün dünyada ve ülkemizde emek vermeden, bir çaba sarf etmeden, bazı ülke yönetimi olsun, ister yaşamımızdaki bazı insanların emek, ve zorluğun kıymetini bilmeyen, o insanların yaşadığı zorlu ruh hallerini anlamaktan uzak oldukları için emeğin değerini anlamaktan uzak kalmışlardır.
Emek ve çabanın değer ve kıymetini yıllarca görmeyen, yönetimler eskiden binbir güçlük ve yokluklar içinde kurulan cumhuriyetimizin bu güne kadar kazandığı milli varlıklarımızı bibirer birer, hiç emeğe ve bizlere bırakılan mirasa saygı duymadan özelleştirme adı altında maalesef satıldı.
Ülkemizdeki değişik statüdeki insan gruplarının, yıllarca emek verip, emeklerinin mükafatlarını yok sayıp, umut tacirliği yapanlar ne kadar insan emeğine saygı duyup, bu insanlara hakettiği mükafatı verdiği hepimizce aşikardır.
Eskiden bir ülkenin endüstüriyel sanayinin yakıtı emek ve para idi ;şimdi ise bilgi ve teknoloji yerini aldı.Üretim ve sanayileşme arttı, fakat insana ve insan emeğine verilen değer azaldı.
Saygı ve sevgilerimle