İnsanların, yaşadıkları bu dünya hayatını anlayıp anlamlandırma noktasında kendilerini kandırdıkları bir diğer konu da ardında ölümsüz eserler ve izler bırakma yanılgısıdır. Şüphesiz Allah kendi yolunda hayra ve barışa yönelik ihlaslı davranışlar sergileyerek insanların faydasına işler yapan ve ardında hayırlı izler bırakan kullarından razı olacaktır. Ama inanan insanların yapacağı işler, bir gün yok olup gidecek olan bu dünya hayatında iz bırakmak ya da kendisinden sonra da ismini yaşatmak için değil Allah'ın rızasını ve ahireti kazanmak için yapılır. Kur'an dikkatlerimizi çeker bu konuya: ''Ölümsüz kılınmak umuduyla sanat yapıları mı ediniyorsunuz?'' Şüphesiz ayette eleştirilen şey insanların sanat yapıları edinmeleri değil, bu sayede isimlerinin kendilerinden sonra da anılmasını yani ölümsüzleşmesini istemeleridir. Oysa yeryüzündeki her şey tıpkı onları inşa ettirenler gibi gelip geçicidir. Kalıcı olan ise insanın Allah'ın rızasını gözeterek yaptığı ve ardında bıraktığı hayırlı iş ve eserlerdir. ''Şu iğreti dünya hayatı, geçici bir nimetlenmeden ibarettir. Ahiret ise sürekli durulacak yurdun ta kendisidir.''
**** Denildiği gibi; Bir Şey Yap Güzel Olsun. Huzura vesile olsun, rikkate yol açsın, şevk versin, hakikate işaret etsin. Bir şey yap doğru olsun. İnsanları yalanın ve yanlışın bataklığına düşmekten korusun. Rüzgâra ve akıntıya kapılmasın; kırılsın lakin eğilip bükülmesin. Bir şey yap adil olsun. Haktan hukuktan ayrılmasın. Zalime haddini bildirsin, mazlumun payını versin. Hayırlı günler diliyorum.
12 ARALIK 2022 PAZARTESİ