İntihar sayılmasın diye idam sehpalarına selam çakan inançlı yiğitler de,
sırtından kurşunlanıp dostunun kucağında can veren ana kuzuları da bu bizim nesilden çıkmış…
68’liler de 78’liler de bu neslin deli tayları,
ipe sapa gelmeyen savaşçıları da bu neslin temsilcileri tarihe adlarını kanları ile yazmıştır…
Bunlar bu neslin üretim harikası mı yoksa üretim hatası mı tartışılır ama bu neslin istisnasız tamamı karşılıksız hesapsız bu vatanı sevmiş…
Vatan bizim en büyük kırmızı çizgimizdir..
****
1950 ve 1970 yılları arasında doğanlar gerçekten çok özel üretim, çoğu parasız yatılı okumuş, kardeşlik ve paylaşma duygusu zirve yapmış…
Çok kitap okumuş,
en azı liseyi bitirmiş,
hayatı yaşayarak öğrenmiş…
En azı simitçilik,
olmadı ayakkabı boyacısı, tamirci çırağı,
inşatta amelelik,
pazarcılık,
hamallık yaparak,
benim gibi sırtında tuğla taşıyarak,
tuvalet taşı sürterek,
lokantalarda bulaşık yıkayarak,
Lastik fabrikasında çalışarak,
yemenicilik ve konfeksiyon tezgahtarlığı yaparak okul harçlığını çıkarmıştır…
Ne ailesine ne devletine ekonomik açıdan yük olmamış,
geneli bir baltaya sap olmuştur…
Kimseye muhtaç da
olmamış,
ezilmiş ama ezik
kalmamıştır…
Aç,
açık,
evsiz yurtsuz,
aşsız susuz kalmış,
kimseye mudara etmemiş…
Eğilmemiş,
el etek öpmemiş,
aç yatmış,
kuyruğu dik tutmuş…
Kan kusmuş,
kızılcık şerbeti içiyorum demiş…
****
Dik durmuş diklenmemiş kendi şahsına münhasır özel bir nesildir…
Görevini,
sorumluluğunu bilen…
Onuru için bir pireye bir
yorgan yakan,
öfkeli hırçın bir acayip nesil bu 1950 ile 1970 yılları arasında doğan “dinazorlar”!..
İyi bakın,
bunlar bu son kalan kadifeye sarılmış çelik yumruk misali yumuşak gözüküp indiği yeri dağıtan bu özel neslin öfkesinden sakının…
Bunlar kimi sokakta oyun arkadaşım,
kimi ilk okul arkadaşım…
Kimisi öğretmen okuluna göndermeden önce aşımı paylaştığım kader arkadaşım…
Kimisi üniversitede
silahındaki son kalan mermiyi çatışmada kendini koruması için arkadaşıyla paylaşan dava,
silah can arkadaşlarımız…
Kimi de DÖRT duvar arasında çıkan isyanda sırtlarını birbirine dayayan cezaevi Yusufiye,
Taş medreseli arkadaşlarımız..
Kimisi de Anadolu yollarında ömrümüzü adadığımız bir ülkü,
bir ideal dava uğruna bir ömür feda ettiğimiz yol arkadaşlarım…
Bunlara iyi bakın,
sizin evinizde de bu
resimdekilerden kalan varsa
bunları korumaya alın lütfen..
Çünkü bunların nesilleri tükenmek üzere…
Bunların üretimi sonlandı…
Kullanım süreleri doldu, tedavülden kalktı…
Hayırlı günler diliyorum..
14 ARALIK 2020 PAZARTESİ