Birkaç gündür halkı sokağa çağıran teröristleri,
Devlet Başkanını seçimle alt etmenin imkansızlığını ileri sürerek postal yalayıcılığı yapan köhnemiş zihniyetleri,
Başörtüsüne takmış dinazorları,
Darbe çığırtkanlarını ve
Boğaziçi Üniversitesindeki olayları,
Katil Polis naralarını birlikte değerlendirdiğimizde aklımıza
27 Mayıs,12 Mart,12 Eylül,27 Nisan,1970’li yıllar,6-7 Şubat,
17-25 Aralık, Kozmik odalar,
Gezi,15 Temmuzlar geliyor vs..
Başörtülü bir hakimin adaletinden şüphe edem Fikri Bozuk adam!.
Bu konuyu biraz açalım!.
Varsayalım,
bu kadınların başlarını yasa ile zorla açtın!.
Ve sen sadece samimi dini inancı gereği başını örten bir kadının başını zorla açtırdığında senin hakkındaki ön yargısının nasıl bir anda yok olabileceğini düşünüyorsun?!.
Kaldıki bu cinsiyetçi kadınları cezalandıran ama aynı düşüncedeki erkekleri gözardı eden temelde yanlış ve sapkın bir düşünce..
Tersinden düşünürsek başı
kapalı bir bacım,
senin gibi solcu bıyığı denilen Pala bıyıklı erkek hâkime
güvenmez!.
Türkiye'de hukuk maalesef hiçbir zaman tam bağımsız ve gözleri bağlı kimin fakir, zengin, beyaz,
siyahi, kadın, erkek, dindar, ateist, sağcı, solcu olmasına bakmaksızın
adalet dağıtmadı!.
****
Daha cumhuriyetin ilk yıllarında kurulan istiklal mahkemelerinde tahminen 1600 kişi idam edildi..
1925 şapka kanunu gibi bir kararla muhalefetten binlercesi tutuklandı ve 13 kişi idam edildi!.
Bu ülkede Başbakanı,
Bakanları hiçbiri idam gerekçesi olmayan siyasi ve ideolojik nedenlerle idam ettiler!.
Türkiye'nin iktidardaki partisini kapatan,
başbakanı istifaya zorlayan 28 ŞUBAT Postmodern darbe muhtırasını avuçları kızarana kadar ayakta alkışlayan ama Yüzleri azıcık kızarmayan HAKİMLERİN hiç biri
BAŞÖRTÜLÜ değildi!..
Sonuç olarak şunu söylemek istiyorum;
Bu sorunun iki kademeli çözüm yolu var;
1-Çocuklarımıza, ideolojiden,
sağdan, soldan, beyazdan,
siyahiden, başı açıktan, başı kapalıdan, bıyığın,
sakalın şeklinden şemalinden değil!.
Sadece Vicdanlı davranmayı, adaletli karar vermeyi ve empati kurmayı öğretmeliyiz..
Aksi takdirde Boğaziçi üniversitesinde olduğu gibi,
bu Devletin şerefli polisine “katil” diye havlayan bir sürü tasmalı Amerikan köpeği yetiştirmiş oluruz!.
Çocukluğunda bu kavramlarla yetiştirilen bir birey istediği kadar hukuk Fakültesi'nde okusun,
doğru karar vermesi çok zor!.
Tabi bu Çözümün uzun vadeli, kalıcı çözümü..
Şimdi sıkı durun:
Cyrus Hamlin (1863-1877),
George Washburn (1877-1903),
Caleb Frank Gates (1903-1932),
Paul Monroe (1932-1935),
Walter Livingston Wright (35-43),
Floyd Henson Black (1944-1955),
Duncan Smith Ballantine (55-61),
Patric Murphy Malin (1962-1964),
Dwight James Simpson (65-67),
Jhon Scot Everton (1968-1971).
1971 yılına kadar tek bir tane Türk rektör atanmamış bu üniversitemize!.
Şimdi anladınız mı Türkiye’deki asıl meselenin Boğazlardaki Aşiretlerle Anadolu’nun kavgası olduğunu!..
2-Kısa vadeli çözüm ise; hakimlerin verdikleri karar üst mahkemeden Döndüğünde o hâkime bir ceza puanı verilmeli ve bu puan bir Sınırı aştığında o hakim bir süre hakimliğe ara vermeli ya da psikolojik değerlendirme raporu istenmeli ve uyarı verilmeli..
Yerel mahkeme kararlarının %60 üst mahkemelerde bozuluyor!.
Bunun bi yaptırımı olmalı ve bu oran %10 un altına çekilmeli..
Artık şu kafa yapılarını modernize etme zamanı geldi!.
Artık bu millet, senin gibi başörtüsüne takan fikri bozuklara itibar etmiyor..
Hayırlı cumalar diliyorum..
08 OCAK 2021 CUMA