Yaşamları içinde dine gerektiği gibi yer vermeyen bir kısım insanlar buna gerekçe olarak dinin işlevini yitirdiğini ve modern çağda dinin yerini bilimin aldığını iddia ederler. Bu anlayışa göre, “insanların artık dinin değil, bilimin yol göstericiliğinde yaşamaları gerekmektedir”!. Günümüze kadar gelen süreç içinde bu inancı benimseyen ve halen dini, insanoğlunun ilerlemesinin önündeki yegane engel olarak algılayan kişilerin varlığı azımsanmayacak kadar çoktur. İnsan yalnız evrendeki hadiselerin nasıl olduğunu değil, aynı zamanda neden olduğunu da merak eder ve buna cevap arar. Gerek evrenin, gerekse yaşamın kökenine yönelik yapılacak hiçbir bilimsel açıklama hiçbir zaman tek başına insanı tatmin etmeye yeterli gelmemiştir ve insan doğası değişmediği sürece de belli ki yeterli gelmemeye devam edecektir. Bununla birlikte mesele sadece evreni anlamak ile sınırlı da değildir. Bundan daha da önemlisi yaşamı anlamak ve anlamlı kılmaktır.
****
Şüphesiz din, akla da bilime de karşı değildir. Aksine Kur'an'da aklın kullanılmasına, hem evrendeki, hem de kendi benliğimizdeki delillerin üzerine düşünülmesine, evrenin ve yaşamın incelenerek Allah'ın eşsiz sanatına tanıklık edilmesine vurgu yapılır. Her ikisi de doğru bir şekilde okunduğunda birbirlerinin alternatifleri değil tamamlayıcı ve destekçileri oldukları görülecektir. Ömür takviminden her gün bir yaprak daha eksilirken, her geçen yıl, bizi Rabbimizin huzurundaki hesap gününe biraz daha yaklaştırıyor. Hayat sermayemiz azalırken, ahirette hayretler içinde okuyacağımız ve karşılığını göreceğimiz amel defterlerimiz kabarıyor. Geçen yıllarımızın muhasebesini yapalım. Nefsimizi hesaba çekip kendimizle yüzleşelim. Gelecek günlerimizi Allah’ın rızası doğrultusunda planlayalım. Aldığımız her kararın, söylediğimiz her sözün, işlediğimiz her davranışın Yüce Allah tarafından görüldüğünü, duyulduğunu, bilindiğini ve bütün bunlardan hesaba çekileceğimizi unutmayalım. Hayırlı cumalar diliyorum..
30 ARALIK 2022 CUMA SUHR/SWİSS