Diğergam insanlar, kendi ihtiyaçlarını anlamak için zaman bulmakta zorlanırlar.. Aslında kendi ihtiyaçları “vericilik radarına” takılmaz bile.. Karşılarındaki insanlar istemeden yardımcı olmaya çalışırlar ve bunu “iyi” veya “cömert” olma dürtüsü ile yaparlar..Bununla birlikte, cömertlik kendi zamanınızı ve enerjinizi feda etmek anlamına gelmez..“Hayır” diyebilmek aslında; enerjiniz bittiği için tükenmiş hissettiğinizde, öfkeli veya bunalmış olduğunuzda, yorgun olduğunuzda, hayal kırıklığı yaşadığınızda ve birisine dargın olduğunuzda karşınızdaki insanların zarar görmesini engelleyecek bir harekettir.. Özelde ülkemiz, genelde ise diğer Müslüman ülkeler dikkate alındığında, toplumun büyük oranda Allah'a inanan kişilerden oluştuğu görülür..Gerek okul, gerekse iş ortamında bir arada olduğunuz insanlarla dini konularda konuştuğunuz zaman, genellikle çoğu kişinin inancının gereğini yerine getirmediğinin farkında olduğunu, bunun için çeşitli bahaneler öne sürmelerinin yanında dini vazifelerini ileriki yıllara ertelediklerini görebilirsiniz.. Öncelikle ifade etmek gerekir ki, insanın Allah'a olan kulluğu ana rahmine düştüğü andan başlayarak, son nefesini vereceği ana kadar devam eder.. Dolayısıyla inanan kişi tüm eylemlerinde inancının gereğini yerine getirmeyi öncelemelidir..
****
Kendince yapılmasını gerekli gördüğü şeyler için katlanmadığı zorluk kalmaz!. Konforlu bir evde oturmayı ya da lüks bir arabaya binmeyi ileriki yaşlarına ertelemez.. Hemen edinmek ister bunları.. Maaşının yükselmesi için sabırla yılların geçmesini de beklemez.. Hemen ve kısa yoldan zenginleşmek ister.. Sahip olduğunda kendisini mutlu edeceğine inandığı şeyleri elde etmek için çırpınır..Halbuki farkında olmadığı bir gerçek vardır; sahip olduğu gerçek değerler, kazanarak elde ettikleri değildir insanın..Mesela 60 yıl yaşadığını sanan biri günde 8 saatten 20 yıl uyur!. Kalan 40 yılda da ayakta uyur!. Ömür dediğin; işte budur.. Bekle sen bekle; ileride nasıl olsa yaparsın!. Hayırlı günler diliyorum..
15 AĞUSTOS 2022 PAZARTESİ