AK Parti içindeki görüşü ise şöyle özetleyebiliriz..
Bir kısım destek,
bir kısım karşı,
bir kısım ise iyileştirme önerisinde..
Sadece ve sadece,
CHP’lilerin istisnasız destek vermesi,
AK Parti’nin ise bu konuda tereddütleri olması bile..
Bu konuya CHP’lilerin
“ölümüne destek”
bakış açısı ile yaklaşılamayacağını gösteriyor..
Şu da bir veri değil midir:
AK Parti iktidarı döneminde
yapılan düzenlemelerden kaçına,
CHP destek vermiştir?!.
Bu ülkede,
darbecilerin yargılanmasını önleyen Anayasa’daki geçici maddenin kaldırılmasına bile,
“Zamanaşımı doldu, darbeciler yargılanamaz ki zaten.. Bu göstermelik bir değişikliktir”
diyerek karşı çıkan bir CHP’den bahsediyoruz..
Bu CHP,
AK Parti’nin getirdiği düzenlemelerden çok sınırlı sayıda olanına destek vermiş ise..
AK Parti bu destek verilen düzenlemelerin hepsine, derinlemesine bakmalıdır..
İşin içinde bir hinoğlu hinlik olabilir..
Bu genel değerlendirmeler sonrasında, işin pratiğine bakalım..
AK Parti çizgisinden değişik isimler yerine..
Konu “kadınlar” olduğu için,
AK Parti’ye yakın sivil toplum kuruluşu olan KADEM’in,
İstanbul Sözleşmesi hakkındaki görüşlerine bir bakalım..
Daha dün yaptılar bu açıklamayı..
Kendileri sormuş;
“İstanbul Sözleşmesi nedir?”
demiş ve cevabını vermişler:
“İstanbul Sözleşmesi, kadınlara yönelik her tür şiddete karşı hukuki çerçevede detaylı bir koruma sağlayan ilk uluslararası belgedir..Özel olarak kadınlara ve kız çocuklarına yönelik şiddet ve ev içi şiddeti hedef alan ilk Avrupa Sözleşmesi olma niteliğini taşıyan Sözleşme...”
Dakika bir,
gol bir..
Niçin kadınlar ve kız çocukları ile sınırlı,
şiddeti önlemek?!.
Yetişkin erkekler için,
“Fiziki güçleri yerinde.. Kendilerini korusun”
denilebilir..
Ama 2 yaşındaki,
3 yaşındaki,
5 yaşındaki erkek çocuklar,
niçin bu sözleşmeden yararlanamıyor?!.
Niçin o yaştaki erkek çocuklara yönelik aile içi şiddeti önleme noktasında bu sözleşme bir
düzenleme getirmiyor?!.
Veya getiriyorsa,
siz niçin sadece kadınları ifade ediyorsunuz?!.
5 Ağustosta bu önemli konuyu görüşmek üzere toplanan AK Parti MKYK’sı dün yine toplandı..
Ne karar alındığı konusunda yakın bir fikrim yok ama 6284 sayılı yasanın kaldırılması ve İstanbul sözleşmesinden derhal çıkılması gerektiğini düşünüyorum..
Burdan hareketle,
sizce,
bu sözleşmeyi kurgulayan Batılıların kafasında,
bir hinoğlu hinlik olma ihtimali, zayıf mı?!.
Hiç de değil!..
Hayırlı cumalar diliyorum..
14 AĞUSTOS 2020 CUMA