Son zamanlarda siyasi iktidarların, müdürlük tecrübesi olmayan kişileri yüksek mevkilere atamaları genel bir rahatsızlık duygusu yarattı. Profesyonel olmayan yöneticilerin varlığı, çalışma ortamlarında belirgin bir sorun haline geldi. Geçtiğimiz günlerde yaşadığım bir deneyim bu sorunları bir kez daha gözler önüne serdi.Bir hafta önce, bir grup gazeteci dostumla Afyonkarahisar'daki Zafer 03 cafede bir araya geldik. Sonradan isminin Esra olduğunu öğrendiğimiz bir garsondan sipariş verdiğimiz çaylar, beklediğimizden daha geç servis edildi. Durumu öğrenmek adına kibarca bir soru yönelttiğim garson, beklenmedik bir tepkiyle karşılık verdi. Olay, ne yazık ki, burada kapanmadı.Bu olumsuz deneyimin ardından yaşananlar, belediye bünyesindeki personel yönetimi ve müdürlük meselelerini daha da ikircikli hale getirdi. Sosyal medyada konuya dair eleştirel bir paylaşım yaptıktan sonra, kız kardeşimin iş yerinden bir şefi tarafından telefonla aranması ile karşı karşıya kaldım. Belediyede Sosyal Tesislerden sorumlu Müdür Bekir Bayram, kız kardeşime ulaşarak yazımı kaldırmamı talep etmiş.Kendisinin benim yerime ailemi araması ve bu tarz bir istekte bulunması, yönetici olarak gösterdiği tavırla ne kadar yanılgı içinde olduğunun bir göstergesi. Kaldı ki, müdürün bana değil de aileme ulaşmayı tercih etmesi ve sunulan hizmetin zamanlamasını sorunsuz görmesi, yönetici pozisyonunda olan birinin bakış açısına ne kadar uzak olduğunu ortaya koyuyor.Bu konuda Belediye Başkanımız ve bazı diğer yetkililerle görüştüm ve yaşanan durumun pek de uygun olmadığı yönünde ortak bir kanaate vardık. Yine de işler düzelme yerine içinden çıkılmaz bir hal aldı. Müşteri olarak, Gazeteci olarak yapılan terbiyesizlik sonucu, personelden özür dilemesini yeterli görmeme rağmen, personelin bu talebe direnç göstermesi olayı başka bir boyuta taşıdı.Aslına bakılırsa yaşanan bu talihsiz olay, bir Belediye Müdürünün, personel yönetiminde sergilediği yaklaşımın ne denli sorgulanabilir olduğunu gözler önüne serdi. Üst düzey yöneticilerin, hem personellerine hem de vatandaşlara karşı sergiledikleri tutum, aslında bir kurumdaki yönetim anlayışının ve kurum kültürünün de en büyük yansıması olarak, Belediye bünyesindeki sorunların kaleme almamıza vesile oldu.Öte yandan personel şefi Ömer Söğüt ile yaptığımız sohbette, yaşanan olumsuzluklara dair daha fazla ayrıntı öğrenme fırsatı buldum. Burada Söğüt'ün profesyonel ve saygın tavırları, bir müdürde olması gereken vasıflar hakkında umut vadeden bir örnek sundu. Müdürlük koltuğunda oturanların da en azından Söğüt kadar anlayış ve profesyonellik göstermeleri beklenir.Yaşanan bu olayların ardından, sorunlu yönetim anlayışının ortaya çıkardığı mağduriyetler için, belediye bünyesindeki ilgili bazı kişilere aktardığım eleştirilerim, değişime yol açması umuduyla dile getirdim. Beyan etmek gerekir ki, bir kurumun itibarını yalnızca faaliyetleri değil, yöneticilerin tutum ve davranışları da belirler. Dolayısıyla, bu tarz olayların tekrar etmemesi güçlü bir yönetim anlayışının yerleştirilmesini zorunlu kılmaktadır.
Erkmen Belediyesinden gelen Müdür Bekir Bayram'a dair tüm araştırmalarımız ve ona dair tüm ağır eleştirileri bana söyleyen insanlara olan saygımdan dolayı şimdilik yazmıyorum. Ama şu saatten sonra Bekir Bayram'ı mercek altına aldığımızıda belirtmek isterim.. Saygılar..
Erkmen Belediyesinden gelen Müdür Bekir Bayram'a dair tüm araştırmalarımız ve ona dair tüm ağır eleştirileri bana söyleyen insanlara olan saygımdan dolayı şimdilik yazmıyorum. Ama şu saatten sonra Bekir Bayram'ı mercek altına aldığımızıda belirtmek isterim.. Saygılar..