Afyonkarahisar’da devam eden FETÖ/PDY terör örgütüne yönelik soruşturmalar kapsamında davalar devam ediyor. Dün’de hakim karşısına geçen 14 tutuklu sanık yargılanarak, haklarındaki iddialara cevap verdiler. Davalarda 6 tanıkta dinledi.
POLAT YILMAZ-FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne üye olmak ve faaliyetlerinde bulunmak suçlarından Afyonkarahisar’da tutuklu sanıkların yargılanmasına devam ediliyor. 2. Ağır Ceza Mahkemesinde süren davalarda ilk olarak Banka Asya Şube Müdür vekili Ömer Uz hakim karşısına çıktı. FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne üye olmak, Banka Asya’da pazarlama Müdürü ve 2016 yılında TMSF tarafından Müdür vekili olmak, 1452 doları Amerika’ya havale etmek, Gülen’in talimatı ile katılım hesapları açtırmak ve evinde yapılan aramalarda evinde 1 Dolar bulunduğu, doların Amerika’dan gönderildiği yönünde iddialar ile yargılanan Ömer Uz, bütün iddialara cevap vererek suçlamaları kabul etmedi.
BU YAPI İLE HİÇ İŞİM OLMADI VE OLMAZDI
Banka Asya’da 2004 yılında çalışmaya başladığını, bankaya girmesindeki nedenin ekonomik koşullarının iyi olmasından işe başladığını ifade eden tutuklu sanık Uz, “Banka Asya’da sadece çalıştım. Bu bahsedilen yapı ile ilgili hiçbir ilgim yok. Ne sohbetlerine, ne toplantılarına katıldım. Hayır ve hasenat işine de girmedim. Ben genelde hayır işlerini yakınlarıma yapıyorum. Hiçbir zaman bu yapıya bir kuruş dahi vermedim. Hatta bu yapıya dahil olmadığım için 2011 yılında müdür olamadım. 2016 yılında bankanın TMSF’ye devredilmesi ile birlikte, TMSF tarafından banka müdür vekili oldum. Eğer sıkıntım olsaydı TMSF beni bankaya müdür vekili yapmazdı” dedi.
BENİM ADIM KULLANILARAK PARA GÖNDERİLDİ
Amerika’da bir şirkete TC’si üzerinden 1452 dolar gönderilmesinin kendisi ile bir alakasının olmadığını savunan Uz şöyle konuştu; “O dönem banka müdürüne gelen müşterilerimiz oluyordu. Banka müdürümüz olmadığı zaman biz yardımcı oluyorduk. Yine banka müdürümüz yoktu. Gelen kişiye ben yardımcı olabilir miyim dedim? Daha sonra o kişiye yardımcı olmak için işleminin hızlanması amacıyla gişeye gönderdim. Gişe işlem yaparken benim TC üzerinden yapmış. Zaten dekont geldiğinde işlemin Amerika’daki bir ulaşım şirketine gönderildiğini görebilirsiniz. Gelen müşteri de çocuklarının Amerika’da olduğunu ve onlara uçuk parası göndereceğini söylemişti. Dekontu mahkeme heyetiniz bankadan isterse açıklama kısmında neden gönderildiği görülebilir. Ben kesinlikte Amerika’ya para göndermedim” diye konuştu. Banka Asya’daki hesapları hakkında da bilgiler veren Uz, evini satarak, daha büyük bir ev almak istediğini ve o yatırılan miktarlarında sattığı evin parası olduğunu ifade etti.
1452 DOLAR KONUSUNDA TANIK KONUŞTU
Banka Asya Müdür vekili Ömer Uz’un duruşmasında tanık olarak dinlenen Ö. S. ise 1452 dolar konusunda mahkeme heyetine açıklama yapı. Ömer Uz’un müşterisine yardımcı olabilmek için yaptığını söyleyen Ö. S., Uz’un bu konuyu kendisine anlattığını da söyledi. Tanık’ın ifadesinin ardından mahkeme heyeti Ömer Uz’a tanığın ifadesine katılıp katılmadığını sordu. Bunun üzerine Uz, tanığın ifadesine katıldığını söyledi.
1 DOLARIN KIZIMIN KUMBARASINDA OLDUĞUNU BİLMİYORDUM
Özellikle evinde bulunan ve Amerika’dan gönderildiği iddia edilen 1 Dolar hakkında da açıklamada bulunan Banka Asya Müdür vekili Uz, 1 Doların kendisi ile yakından ve uzaktan alakasının olmadığını söyleyerek, “2014 yılında yiyenimin düğününde saçmak için M. K. isimli dövizciden 70-80 adet 1 dolarlık aldım. Düğünde damat ve gelin başta olmak üzere yakınlarım oynarken onlara saçtım. Hatta hepsini düğünde saçarak bitirdim. Fakat bir tanesini kızım yerden alarak evindeki kumbarasına götürmüş. Düğün salonundaki fotoğrafçı da o anı fotoğraflamış. Bu 1 Dolarla hiçbir alakam yok” dedi.
AK PARTİYE OY VERMEYİN
Afyonkarahisar İl İmamı olarak bilinen gerçek adı Mehmet Kaya olan Muhammet Hoca’nın da sıklıkla Banka Asya’ya gelerek kendisinin Müdür yardımcısı olduğu dönemde Müdürün odasında oturduğunu belirten Ömer Uz, “İl İmamı olan Mehmet Kaya’nın yani Muhammet Hoca’nın bankaya geldiğini biliyorum. Benim katılmadığım bir personel toplantısı yapan İl İmamı Muhammed hoca müdürün odasında koltuğuna oturarak, personele ‘AK Partiye oy vermeyeceksiniz’ dediğini toplantıya katılan arkadaşlardan öğrendim. Ben bu toplantı dahil hiçbir toplantıya katılmadım” diyerek konuştu.
YAŞANTISI CEMAAT YAPISI İLE UYGUN DEĞİL
İddialara savunma yaparak cevap veren Ömer Uz, tahliyesini istedi. Bunun üzerine mahkeme heyeti sanık avukatına savunmaya ilişkin ekleyeceği bir şeyin olup olmadığını sordu. Bunun üzerine avukat, Ömer Uz’un aile yaşantısının cemaat yapısı ile farklı olduğunu ve bu yüzden yapı içerisinde hiçbir zaman yer almadığını ifade etti. Ömer Uz’un tahliye edilmesini isteyen sanık avukatı elindeki belge ve dokümanları mahkeme heyetine sundu. Yapılan savunmaların ardından mahkeme heyeti sanığın tutukluluk halinin devamına ve duruşmanın 9 Ekim 2017 tarihinde yapılmasına karar verdi.
EKMEK PARASI İÇİN ÇALIŞTIM
FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne üye olmaktan tutuklu olarak yargılanan Kazım Çiğdem ise, mahkeme heyetinin hakkındaki iddialarına açıklama getirerek kendini savundu. Cemaate bağlı şirketlerde ekmek parası için çalıştığını, Yunus Emre ve Tapduk Emre Derneğine M. K. tavsiyesi ile üye olduğunu ve üyeliğini bir yıl sonra iptal ettiğini, banka Asya’da çocuklarının geleceği için hesap açarak para biriktirdiğini ifade eden Kazım Çiğdem, hakkındaki iddiaları kabul etmediğini terör örgütünün haberleşme ağı olan ByLock’u da kullanmadığını ileri sürdü.
DEVLETİME ASLA DÜŞMAN OLMAM
Cemaate bağlı şirketlerde çalışmasının ailesini geçindirmek için çalıştığını belirten Çiğdem şöyle konuştu; “Kendi köyümde hayvancılıkla uğraşan birisiyim. 4 çocuğumun ve eşimin geçiminden sorumlu olduğum için hayvancılıktan kazandığım yetmiyordu. Bu yüzden çalışmam gerekiyordu ve bu yapıya ait olduğunu öğrendiğim işyerlerinde çalıştım. Tamamıyla rızkım için çalıştım. Hiçbir zaman bu yapıya bağlı olmadım. Sohbet, toplantı ve etkinliklerine katılmadım. Ayrıca derneğe de M. K.’nin tavsiyesi üzerine üye oldum. Amacım bu Yüce şahıs olan Yunus Emre ve Tapduk Emre’yi anlamak ve tanıtmaktı. Bu derneğinde hiçbir faaliyetinde yer almadım. Zaten bir yıl sonra istifa etti. Banka Asya’da çocuklarımın geleceği için birikim yapıyordum. Talimat üzerine para yatırmadım. ByLock kullanmadım ve ne olduğunu da bilmem teknoloji ile aram iyi değildi. 39 yaşımdayım hiçbir terör örgütüne mensup veya yardımcı olmadım. Devletine ve milletine bağlı birisiyim. Devletime asla düşman olmam” dedi. Tutuklu tanık Kazım Çiğdem’in savunmasının ardından mahkeme heyeti Çiğdem’in tutukluluk halinin devamına duruşmanın 28 Ekim 2017’de yapılmasına karar verdi.
TANIKLAR DİNLENDİ
FETÖ/PDY terör örgütü davalarında yargılanan Recep Dişli, Kenan Bulut ve Muzaffer Selek avukatlarının mahkemeye bir yakının katılmadığından dolayı savunma yapmayacaklarını, kendi avukatlarının katıldığı bir duruşmada savunma yapacaklarını ifade ettiler. Bu sanıklar hakkında H. C. ve O. Ö.’de tanık olarak dinlendi. Mahkeme heyeti tanıkları dinledikten sonra sanıkların tutukluluk hallerinin devamına ve duruşmaların 21 Ağustos günü yapılmasına karar verdi.
BENİM VİCDANIM RAHAT
FETÖ soruşturması kapsamında gözaltına alındıktan sonra tutuklanarak cezaevine gönderilen Mehmet Yıldız’ın duruşması dün gerçekleşti. Cemaate bağlı Özel Sandıklı İlkokulunda öğretmen olarak görev yapan tutuklu sanık Yıldız’ın banka Asya’ya Gülen’in talimatından sonra yatırılan para mahkeme heyeti tarafından soruldu. Hakkındaki iddialara cevap veren tutulu sanık Yıldız, “Mecburiyetten dolayı ve işe ihtiyacım olduğu için okulda çalıştım. Banka Asya’daki hesabımda ben askerde iken aracımı sattım ve onun parasını sattığım kişi Banka Asya’da hesabı olduğunu ve oraya havale edeceğini söyledi. Daha sonra o hesapta para 3 ay kaldıktan sonra çektim. Bahsedilen yapı ile ilgili hiçbir bağlantım olmadı ve olmaz. Ben devletine ve milletine bağlı birisiyim. Benim gönlümde vicdanımda rahat. Bu yapının içerisinde sohbet ve benzeri toplantılara katılmadım” dedi. Yıldız’ın savunmasının ardından mahkeme heyeti adli kontrol şartı ile tutuksuz yargılanmasına ve duruşmanın 9 Ekim 2017 tarihine ertelenmesine karar verdi.
TANIK İDDİALARI KABUL ETMEDİ
FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne üyeliği ve ByLock kullandığı gerekçesi ile tutuklu bulanan Selçuk Erdoğan’da hakim karşısına çıktı. Hakkındaki iddiaların hepsine cevap veren Erdoğan, babasının üzerine kayıtlı telefon hattını kendisinin kullandığını, hatta kendisine ait bir hat daha aldığını belirti. Telefonuna ByLock’u kendisinin yüklemediğini yurtta kaldığı dönemlerde takma adı Sinan olan İ. D.’nin yüklediğini belirten Selçuk Erdoğan, ByLock telefonunda yüklü olmasına rağmen kullanmadığını yüklü olan hattın kaldığı yurtta İ. D. İsimli şahsın kullandığını ileri sürdü. Bunun üzerine aynı davadan tutuklu olan İ. D.’yi mahkeme heyeti tanık olarak dinledi. İ. D. İse Erdoğan’ı tanımadığını ve ondan hiç şekilde hat almadığını ileri sürdü. İ. D.’nin ifadesinin ardından mahkeme heyeti Erdoğan’a tanığın ifadesini kabul edip etmediği soruldu. Bunun üzerine tutuklu sanık Erdoğan, İ. D.’nin ifadesini kabul etmediğini gerçek dışı beyanlarda bulunduğunu söyledi. Mahkeme heyeti alınan savunma ve ifadenin ardından tutuklu sanık Erdoğan’ın tutukluluk halinin devamına duruşmanın da 11 Ekim tarihinde yapılmasına karar verildi.
KİMSEDEN TALİMAT ALMADIM VE HAREKET ETMEDİM
FETÖ’ye bağlı Özel Sandıklı İlkokulunda öğretmenlik yapan tutuklu sanık Fatih Özdoğan, mahkemede hakkındaki iddialara cevap vererek, yapı ile ilgisinin olmadığını tamamıyla okulda ekmek parası için çalıştığını belirtti. FETÖ’ye ait çeşitli şirket ve kurumlarda çalıştığını hatırlatan tutuklu sanık Özdoğan, Banka Asya’ya da Gülen’in talimatı üzerine değil, kendi isteği doğrultusunda para yatırdığını belirtti. Eşinin Afyon’da çalışmasından dolayı Burdur’dan Afyon’a geldiğini belirten tutuklu sanık Özdoğan, Sandıklı’daki özel okulda 6 yıl görev yaptığını, fakat bu yapının içerisinde yer almadığını ve sohbetlerine katılmadığını ileri sürdü. Çalıştığı süre içerisinde kimsenin talimatı ile hareket etmediğini dile getiren Özdoğan, mahkeme heyetinden tahliyesini talep etti.
TANIK ÖZDOĞAN’I TANIMADIĞINI SÖYLEDİ
Durşmaya tanık olarak katılan ve daha önceki farklı davalarda tanık olarak dinlenen H. C., Fatih Özdoğan’ı tanımadığını malum yapı içerisinde görmediğini söyledi. Bunun üzerine mahkeme heyeti sanık Özdoğan’a tanığın ifadesini kabul edip etmediği soruldu. Tutuklu sanık Özdoğan tanığın ifadesini kabul ettiğini, kendisinin de tanığı görmediğini dile getirdi. Yapılan savunma ve tanığın ifadesinin ardından mahkeme heyeti sanık Fatih Özdoğan’ın adli kontrol şartı ile tutuksuz yargılanmasına, 9 Ekim 2017 tarihinde duruşmanın ertelenmesine karar verdi.
ŞARTLI OLARAK PARAMI YATIRDILAR
Yine Özel Sandıklı İlkokulunda öğretmenlik yapan Mehmet Fatih Çınar’da mahkemede etkin pişmanlık yasasından faydalanacağını söyleyerek bildiklerini mahkemede anlattı. Hakkındaki tüm iddialara cevap veren tutuklu sanık Çınar, banka Asya’ya Gülen’in talimatı sonrası yatan paranın daha önceki çalıştığı kurumlardan alacağının oraya ilçe imamı tarafından şartlı olarak yatırıldığını söyledi. Tutuklu sanık Çınar, “Eğer parayı banka Asya’ya yatırmaz isem alacaklarımı vermeyeceklerini ifade ettiler. Bende paraya ihtiyacım olduğu için kabul ettim. Ama hesabıma yatırılan paranın katılıma yaptığını bilmiyordum. Ayrıca ByLock kullanmadım. Telefonuma ByLock’u Sandıklı ilçe imamı S. B. Yükledi. O yükledikten sonra ben hemen kaldırdım hiçbir yazışma yapmadım. Bahsedilen bu yapının hiçbir faaliyetine ve sohbetlerinde yer almadım. Bize hep tek taraflı medyadan anlatıldı. Ben milletime ve devletime bağlı birisiyim” dedi.
İFADESİ TEM’E GÖNDERİLECEK
Mahkeme heyeti tutuklu sanığın ifadesinin İl Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele (TEM) Şube Müdürlüğüne gönderilmesini ve ifadenin karşılaştırılarak gerçeğe dayalı ise etkin pişmanlıktan faydalanabileceği kararını verdi. Mahkeme heyeti sanığın tutukluluk halinin devamına ve duruşmanın 28 Eylül’de yapılmasına karar verdi.
POLAT YILMAZ-FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne üye olmak ve faaliyetlerinde bulunmak suçlarından Afyonkarahisar’da tutuklu sanıkların yargılanmasına devam ediliyor. 2. Ağır Ceza Mahkemesinde süren davalarda ilk olarak Banka Asya Şube Müdür vekili Ömer Uz hakim karşısına çıktı. FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne üye olmak, Banka Asya’da pazarlama Müdürü ve 2016 yılında TMSF tarafından Müdür vekili olmak, 1452 doları Amerika’ya havale etmek, Gülen’in talimatı ile katılım hesapları açtırmak ve evinde yapılan aramalarda evinde 1 Dolar bulunduğu, doların Amerika’dan gönderildiği yönünde iddialar ile yargılanan Ömer Uz, bütün iddialara cevap vererek suçlamaları kabul etmedi.
BU YAPI İLE HİÇ İŞİM OLMADI VE OLMAZDI
Banka Asya’da 2004 yılında çalışmaya başladığını, bankaya girmesindeki nedenin ekonomik koşullarının iyi olmasından işe başladığını ifade eden tutuklu sanık Uz, “Banka Asya’da sadece çalıştım. Bu bahsedilen yapı ile ilgili hiçbir ilgim yok. Ne sohbetlerine, ne toplantılarına katıldım. Hayır ve hasenat işine de girmedim. Ben genelde hayır işlerini yakınlarıma yapıyorum. Hiçbir zaman bu yapıya bir kuruş dahi vermedim. Hatta bu yapıya dahil olmadığım için 2011 yılında müdür olamadım. 2016 yılında bankanın TMSF’ye devredilmesi ile birlikte, TMSF tarafından banka müdür vekili oldum. Eğer sıkıntım olsaydı TMSF beni bankaya müdür vekili yapmazdı” dedi.
BENİM ADIM KULLANILARAK PARA GÖNDERİLDİ
Amerika’da bir şirkete TC’si üzerinden 1452 dolar gönderilmesinin kendisi ile bir alakasının olmadığını savunan Uz şöyle konuştu; “O dönem banka müdürüne gelen müşterilerimiz oluyordu. Banka müdürümüz olmadığı zaman biz yardımcı oluyorduk. Yine banka müdürümüz yoktu. Gelen kişiye ben yardımcı olabilir miyim dedim? Daha sonra o kişiye yardımcı olmak için işleminin hızlanması amacıyla gişeye gönderdim. Gişe işlem yaparken benim TC üzerinden yapmış. Zaten dekont geldiğinde işlemin Amerika’daki bir ulaşım şirketine gönderildiğini görebilirsiniz. Gelen müşteri de çocuklarının Amerika’da olduğunu ve onlara uçuk parası göndereceğini söylemişti. Dekontu mahkeme heyetiniz bankadan isterse açıklama kısmında neden gönderildiği görülebilir. Ben kesinlikte Amerika’ya para göndermedim” diye konuştu. Banka Asya’daki hesapları hakkında da bilgiler veren Uz, evini satarak, daha büyük bir ev almak istediğini ve o yatırılan miktarlarında sattığı evin parası olduğunu ifade etti.
1452 DOLAR KONUSUNDA TANIK KONUŞTU
Banka Asya Müdür vekili Ömer Uz’un duruşmasında tanık olarak dinlenen Ö. S. ise 1452 dolar konusunda mahkeme heyetine açıklama yapı. Ömer Uz’un müşterisine yardımcı olabilmek için yaptığını söyleyen Ö. S., Uz’un bu konuyu kendisine anlattığını da söyledi. Tanık’ın ifadesinin ardından mahkeme heyeti Ömer Uz’a tanığın ifadesine katılıp katılmadığını sordu. Bunun üzerine Uz, tanığın ifadesine katıldığını söyledi.
1 DOLARIN KIZIMIN KUMBARASINDA OLDUĞUNU BİLMİYORDUM
Özellikle evinde bulunan ve Amerika’dan gönderildiği iddia edilen 1 Dolar hakkında da açıklamada bulunan Banka Asya Müdür vekili Uz, 1 Doların kendisi ile yakından ve uzaktan alakasının olmadığını söyleyerek, “2014 yılında yiyenimin düğününde saçmak için M. K. isimli dövizciden 70-80 adet 1 dolarlık aldım. Düğünde damat ve gelin başta olmak üzere yakınlarım oynarken onlara saçtım. Hatta hepsini düğünde saçarak bitirdim. Fakat bir tanesini kızım yerden alarak evindeki kumbarasına götürmüş. Düğün salonundaki fotoğrafçı da o anı fotoğraflamış. Bu 1 Dolarla hiçbir alakam yok” dedi.
AK PARTİYE OY VERMEYİN
Afyonkarahisar İl İmamı olarak bilinen gerçek adı Mehmet Kaya olan Muhammet Hoca’nın da sıklıkla Banka Asya’ya gelerek kendisinin Müdür yardımcısı olduğu dönemde Müdürün odasında oturduğunu belirten Ömer Uz, “İl İmamı olan Mehmet Kaya’nın yani Muhammet Hoca’nın bankaya geldiğini biliyorum. Benim katılmadığım bir personel toplantısı yapan İl İmamı Muhammed hoca müdürün odasında koltuğuna oturarak, personele ‘AK Partiye oy vermeyeceksiniz’ dediğini toplantıya katılan arkadaşlardan öğrendim. Ben bu toplantı dahil hiçbir toplantıya katılmadım” diyerek konuştu.
YAŞANTISI CEMAAT YAPISI İLE UYGUN DEĞİL
İddialara savunma yaparak cevap veren Ömer Uz, tahliyesini istedi. Bunun üzerine mahkeme heyeti sanık avukatına savunmaya ilişkin ekleyeceği bir şeyin olup olmadığını sordu. Bunun üzerine avukat, Ömer Uz’un aile yaşantısının cemaat yapısı ile farklı olduğunu ve bu yüzden yapı içerisinde hiçbir zaman yer almadığını ifade etti. Ömer Uz’un tahliye edilmesini isteyen sanık avukatı elindeki belge ve dokümanları mahkeme heyetine sundu. Yapılan savunmaların ardından mahkeme heyeti sanığın tutukluluk halinin devamına ve duruşmanın 9 Ekim 2017 tarihinde yapılmasına karar verdi.
EKMEK PARASI İÇİN ÇALIŞTIM
FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne üye olmaktan tutuklu olarak yargılanan Kazım Çiğdem ise, mahkeme heyetinin hakkındaki iddialarına açıklama getirerek kendini savundu. Cemaate bağlı şirketlerde ekmek parası için çalıştığını, Yunus Emre ve Tapduk Emre Derneğine M. K. tavsiyesi ile üye olduğunu ve üyeliğini bir yıl sonra iptal ettiğini, banka Asya’da çocuklarının geleceği için hesap açarak para biriktirdiğini ifade eden Kazım Çiğdem, hakkındaki iddiaları kabul etmediğini terör örgütünün haberleşme ağı olan ByLock’u da kullanmadığını ileri sürdü.
DEVLETİME ASLA DÜŞMAN OLMAM
Cemaate bağlı şirketlerde çalışmasının ailesini geçindirmek için çalıştığını belirten Çiğdem şöyle konuştu; “Kendi köyümde hayvancılıkla uğraşan birisiyim. 4 çocuğumun ve eşimin geçiminden sorumlu olduğum için hayvancılıktan kazandığım yetmiyordu. Bu yüzden çalışmam gerekiyordu ve bu yapıya ait olduğunu öğrendiğim işyerlerinde çalıştım. Tamamıyla rızkım için çalıştım. Hiçbir zaman bu yapıya bağlı olmadım. Sohbet, toplantı ve etkinliklerine katılmadım. Ayrıca derneğe de M. K.’nin tavsiyesi üzerine üye oldum. Amacım bu Yüce şahıs olan Yunus Emre ve Tapduk Emre’yi anlamak ve tanıtmaktı. Bu derneğinde hiçbir faaliyetinde yer almadım. Zaten bir yıl sonra istifa etti. Banka Asya’da çocuklarımın geleceği için birikim yapıyordum. Talimat üzerine para yatırmadım. ByLock kullanmadım ve ne olduğunu da bilmem teknoloji ile aram iyi değildi. 39 yaşımdayım hiçbir terör örgütüne mensup veya yardımcı olmadım. Devletine ve milletine bağlı birisiyim. Devletime asla düşman olmam” dedi. Tutuklu tanık Kazım Çiğdem’in savunmasının ardından mahkeme heyeti Çiğdem’in tutukluluk halinin devamına duruşmanın 28 Ekim 2017’de yapılmasına karar verdi.
TANIKLAR DİNLENDİ
FETÖ/PDY terör örgütü davalarında yargılanan Recep Dişli, Kenan Bulut ve Muzaffer Selek avukatlarının mahkemeye bir yakının katılmadığından dolayı savunma yapmayacaklarını, kendi avukatlarının katıldığı bir duruşmada savunma yapacaklarını ifade ettiler. Bu sanıklar hakkında H. C. ve O. Ö.’de tanık olarak dinlendi. Mahkeme heyeti tanıkları dinledikten sonra sanıkların tutukluluk hallerinin devamına ve duruşmaların 21 Ağustos günü yapılmasına karar verdi.
BENİM VİCDANIM RAHAT
FETÖ soruşturması kapsamında gözaltına alındıktan sonra tutuklanarak cezaevine gönderilen Mehmet Yıldız’ın duruşması dün gerçekleşti. Cemaate bağlı Özel Sandıklı İlkokulunda öğretmen olarak görev yapan tutuklu sanık Yıldız’ın banka Asya’ya Gülen’in talimatından sonra yatırılan para mahkeme heyeti tarafından soruldu. Hakkındaki iddialara cevap veren tutulu sanık Yıldız, “Mecburiyetten dolayı ve işe ihtiyacım olduğu için okulda çalıştım. Banka Asya’daki hesabımda ben askerde iken aracımı sattım ve onun parasını sattığım kişi Banka Asya’da hesabı olduğunu ve oraya havale edeceğini söyledi. Daha sonra o hesapta para 3 ay kaldıktan sonra çektim. Bahsedilen yapı ile ilgili hiçbir bağlantım olmadı ve olmaz. Ben devletine ve milletine bağlı birisiyim. Benim gönlümde vicdanımda rahat. Bu yapının içerisinde sohbet ve benzeri toplantılara katılmadım” dedi. Yıldız’ın savunmasının ardından mahkeme heyeti adli kontrol şartı ile tutuksuz yargılanmasına ve duruşmanın 9 Ekim 2017 tarihine ertelenmesine karar verdi.
TANIK İDDİALARI KABUL ETMEDİ
FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne üyeliği ve ByLock kullandığı gerekçesi ile tutuklu bulanan Selçuk Erdoğan’da hakim karşısına çıktı. Hakkındaki iddiaların hepsine cevap veren Erdoğan, babasının üzerine kayıtlı telefon hattını kendisinin kullandığını, hatta kendisine ait bir hat daha aldığını belirti. Telefonuna ByLock’u kendisinin yüklemediğini yurtta kaldığı dönemlerde takma adı Sinan olan İ. D.’nin yüklediğini belirten Selçuk Erdoğan, ByLock telefonunda yüklü olmasına rağmen kullanmadığını yüklü olan hattın kaldığı yurtta İ. D. İsimli şahsın kullandığını ileri sürdü. Bunun üzerine aynı davadan tutuklu olan İ. D.’yi mahkeme heyeti tanık olarak dinledi. İ. D. İse Erdoğan’ı tanımadığını ve ondan hiç şekilde hat almadığını ileri sürdü. İ. D.’nin ifadesinin ardından mahkeme heyeti Erdoğan’a tanığın ifadesini kabul edip etmediği soruldu. Bunun üzerine tutuklu sanık Erdoğan, İ. D.’nin ifadesini kabul etmediğini gerçek dışı beyanlarda bulunduğunu söyledi. Mahkeme heyeti alınan savunma ve ifadenin ardından tutuklu sanık Erdoğan’ın tutukluluk halinin devamına duruşmanın da 11 Ekim tarihinde yapılmasına karar verildi.
KİMSEDEN TALİMAT ALMADIM VE HAREKET ETMEDİM
FETÖ’ye bağlı Özel Sandıklı İlkokulunda öğretmenlik yapan tutuklu sanık Fatih Özdoğan, mahkemede hakkındaki iddialara cevap vererek, yapı ile ilgisinin olmadığını tamamıyla okulda ekmek parası için çalıştığını belirtti. FETÖ’ye ait çeşitli şirket ve kurumlarda çalıştığını hatırlatan tutuklu sanık Özdoğan, Banka Asya’ya da Gülen’in talimatı üzerine değil, kendi isteği doğrultusunda para yatırdığını belirtti. Eşinin Afyon’da çalışmasından dolayı Burdur’dan Afyon’a geldiğini belirten tutuklu sanık Özdoğan, Sandıklı’daki özel okulda 6 yıl görev yaptığını, fakat bu yapının içerisinde yer almadığını ve sohbetlerine katılmadığını ileri sürdü. Çalıştığı süre içerisinde kimsenin talimatı ile hareket etmediğini dile getiren Özdoğan, mahkeme heyetinden tahliyesini talep etti.
TANIK ÖZDOĞAN’I TANIMADIĞINI SÖYLEDİ
Durşmaya tanık olarak katılan ve daha önceki farklı davalarda tanık olarak dinlenen H. C., Fatih Özdoğan’ı tanımadığını malum yapı içerisinde görmediğini söyledi. Bunun üzerine mahkeme heyeti sanık Özdoğan’a tanığın ifadesini kabul edip etmediği soruldu. Tutuklu sanık Özdoğan tanığın ifadesini kabul ettiğini, kendisinin de tanığı görmediğini dile getirdi. Yapılan savunma ve tanığın ifadesinin ardından mahkeme heyeti sanık Fatih Özdoğan’ın adli kontrol şartı ile tutuksuz yargılanmasına, 9 Ekim 2017 tarihinde duruşmanın ertelenmesine karar verdi.
ŞARTLI OLARAK PARAMI YATIRDILAR
Yine Özel Sandıklı İlkokulunda öğretmenlik yapan Mehmet Fatih Çınar’da mahkemede etkin pişmanlık yasasından faydalanacağını söyleyerek bildiklerini mahkemede anlattı. Hakkındaki tüm iddialara cevap veren tutuklu sanık Çınar, banka Asya’ya Gülen’in talimatı sonrası yatan paranın daha önceki çalıştığı kurumlardan alacağının oraya ilçe imamı tarafından şartlı olarak yatırıldığını söyledi. Tutuklu sanık Çınar, “Eğer parayı banka Asya’ya yatırmaz isem alacaklarımı vermeyeceklerini ifade ettiler. Bende paraya ihtiyacım olduğu için kabul ettim. Ama hesabıma yatırılan paranın katılıma yaptığını bilmiyordum. Ayrıca ByLock kullanmadım. Telefonuma ByLock’u Sandıklı ilçe imamı S. B. Yükledi. O yükledikten sonra ben hemen kaldırdım hiçbir yazışma yapmadım. Bahsedilen bu yapının hiçbir faaliyetine ve sohbetlerinde yer almadım. Bize hep tek taraflı medyadan anlatıldı. Ben milletime ve devletime bağlı birisiyim” dedi.
İFADESİ TEM’E GÖNDERİLECEK
Mahkeme heyeti tutuklu sanığın ifadesinin İl Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele (TEM) Şube Müdürlüğüne gönderilmesini ve ifadenin karşılaştırılarak gerçeğe dayalı ise etkin pişmanlıktan faydalanabileceği kararını verdi. Mahkeme heyeti sanığın tutukluluk halinin devamına ve duruşmanın 28 Eylül’de yapılmasına karar verdi.