1 Aralık'ta doğan Mehmet Akif yine Aralık ayının 27'sinde 1936 yılında vefat etti
100 yıldır okunan İstiklal Marşı'mızın yazarıdır Devletçe resmi görevli olarak kabul edilen bir şahsiyettir. 27 Aralık 1936'da vefat ettiğinde bu mühim şahsiyetin cenazesi için resmi tören bile yapılmamıştır cenazesi o gün üniversite öğrencileri ve bir grup halk tarafından kaldırıldı
İstiklal aşağı Mehmet Akif Ersoy Türkiye'den Mısır'a gittiği için eleştirilmiştir.Buna rağmen İstiklal şairmizdir. Her yıl salonlarda ve mezarı başında anma programı yapılan Milli şairimiz için; Afyon Gelecek Partililer olarak gelecek Gönüllüleri ile birlikte mânen yaşatmak istedik. Bunun için gelecek gençleriyle birlikte Akif'in şahsiyetini şiirlerini ve anlamlı sözleri ile Onu tarif ederken ; Kur'an-ı Kerim ve dualarla manevi bir atmosfer içinde ruhunu şad ettik. Milli şair Akif ile birlikte bu ülkeye hizmet eden bu ülke için canını feda eden bütün şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyoruz yine büyük fedakarlık yaparak gazi olanları da minnet ve Şükran'la yad ediyoruz
Bu vesile ile Mehmet Akif Ersoy'un bilinen bir şiirini sizlerle paylaşarak Bu ülkenin nice Akifler yetiştirmesini temenni ediyoruz
İhtiyar amcanı dinler misin Nevruz?
Ne büyük söyle, ne çok söyle; yiğit işde gerek.
Lâfı bol, karnı geniş soyları taklîd etme;
Sözü sağlam, özü sağlam adam ol, ırkına çek.
Aslını gizleyemez insan
Giydiği kaftanlarla
Kendini kandırır
Söylediği yalanlarlaGELECEK PARTİSİ
2023 Gelecek dertler bitecek
Gelecek olarak Geleceğe ümitle baktığımız
Yıl 2023
Gelecek senemiz 2023
Önümüzdeki yıl 2023
1 Ocak 2023 çok önemli bir yıl
Cumhuriyetin 100'üncü yılı
Demokrasinin 75 Yılı
Meclis tarihimizin 150 yılı
Modernleşme ve tercübemizin 200. Yılı
Ders alınması ibret alınması gereken çok ciddi tecrübelerle Son 20 yılı geride bıraktık. 2022 yılında yaşanan acı ve ızdırap dolu günleri bir daha yaşamamak üzere geride bırakırken unutulmayan bazı yapılanları örnek olması için şöyle bir hatırlayalım
Gerekli her yere kamu personeli siz atadınız
Görev yapan bakanlar sizin bakanınız
Rıza Zarrafa ve ödülleri Siz verdiniz
Çok güvendiğiniz sorgu yarğıçları arasında Zekeriya Öz'ün altında araba verdiniz
Sedat Peker'i Siz beslediniz
Meydanlarda mitingler yaptırdığınız
Bir eline Rabia bir eline Bozkurt tutturdunuz
Şimdi
Sedat Peker mafya
Zekeriya Öz fetö'cü
Rıza Zarraf ülkeyi kirlerden hain
ABD- Biden dış güçler oldu
Sizden ayrılanlar davaya ihanet etti
Karşı görüşler foncu fetöcü komünist
Siz kandırılmış oldunuz
Ak Kaşıklar oldu mu işte 2022'ye böyle gelindi
Açlık sefalet yolsuzluk ve algı ile devam ettik Evet 2022 yılı
Aziz Afyon'da muhterem hemşerilerim
Bir daha hatırlamak dahi istemeyeceğimiz bir yılı geride bırakıyoruz.
Kökü mazinin derinliklerinde olan, dünyanın üç kıtası bilinirken iki kıtasında hüküm süren, çağ açıp, çağ kapatan, bütün sahifeleri altın harflerle donanmış koca bir Devlet; basiretsiz yönetimler tarafından ekonomik darboğaza sokulmuş, ahlaki değerleri ayaklar altına serilmiş, manevi duyguları siyasete alet edilmiş, vatandaşın her türlü sıkıntısı gözardı edilerek üç-beş çıkarcının menfaatleri gözetilmiş bir yılı daha geride bırakıyoruz.
Bütün bu olumsuzluklara rağmen, çok şükür İman dolu göğsümüz gibi serhaddimiz var ve GELECEĞE dair azmimiz, ümidimiz var.
“Ati’yi karanlık görerek azmi bırakmak,
Alçak bir ölüm varsa eminim budur ancak.”
diyen Vatan Şairi merhum Mehmet Akif’ten kulağımızı ayırmıyoruz.
Nasıl bu duruma geldiğimiz hakkında uzun uzun yazarak siz Muhterem Hemşehrihlerimiz vaktini almak istemiyorum. Sadece mensubu olmakla şerefyab olduğumuz Dinimizin emir ve tavsiyelerine itaat etmemiz gerektiğini, itaat etmediğimiz taktirde bu hallere düşmenin kaçınılmaz olduğunu belirtmek istiyorum. Kur’an-ı Kerim Bakınız ne emrediyor.
(Allah size, mutlaka emanetleri [işleri] ehli olanlara vermenizi ve insanlar arasında hükmettiğiniz zaman adaletle davranmanızı emreder.) [Nisa 58]
Yine Sevgili Peygamberimizin:
(İş ehli olmayana [layık olmayana] tevdi edildiği [verildiği] zaman, kıyameti bekle.) [Buhari]
İkazına kulak tıkamanın sonucunda Ülkemizin içinde bulunduğu durum açık seçik ortaya çıkacaktır. Zira ; Bir işe diplomalı veya unvanlı kimse değil, o işi hakkı ile yapabilen kimseler getirilmelidir. Adam kayırmak, adama göre iş vermek uygun değildir. Her zaman işe göre adam seçmelidir. O eleman o işe layıksa o iş ona verilmeli, layık değilse, layık olanını aramalıdır.
Yaklaşık 25 yıldır, bendendir, benden değildir anlayışı ile işbaşında bulunanlar göreve getirdikleri kişinin liyakatına, eğitim durumuna, iş tecrübesine ve geçmişine bakmadan yönetici sıfatını kazandırdıkları için bugünlere geldik.
Sözüm ona dindar geçinenlerin dini-dar olduğunu, dinin emir ve yasakları yerine nefsi arzu ve isteklerinin esiri olduğunu hayretle ve ibretle izledik.
Tasarrufu sadece halktan beklerken, Devletin bütün imkanlarının har vurup harman savrulduğuna üzülerek şahit olduk.
Yapanın yanına kar kaldığı koskoca bir çeyrek asır yaşadık. Vurguna, talana göz yumulması bir yana , Büyükelçi atanmak için illa yolsuzluk zincirine tutunmak gerektiğini zanneder olduk. Dezenfektan satışıyla Milyon liralarca kese diktirenlere 85 Milyon önünde teşekkür edilir oldu.
Ülkemiz bu girdap içinde çalkanırken Mahalli iderelerimiz de malesef “Şehrül-Emin’lere” değil, itaatte önde gidenlere, yağcılık ve dalkavuklukta rütbe alanlara teslim edildi. Yine zengin tebalar ön planda tutularak geçim darlığı yaşayan vatandaşımızın sıkıntıları görmezden gelindi.
Mahalli halkım binbir sıkıntı içinde iken, bir tek bisikletin geçmediği bisiklet yolu projesiyle zenginin sofrasına katkıda bulunan, aynı kişiye üst üste verilen ihale ile yapımına başlanamayan Kütüphane projesiyle göz boyamaya çalışan, Afyon Kalesine telefirik ihalesiyle hortumlanan Belediye varlığına bir hortum daha ekleyen sözüm ona idarecilerle başbaşa bırakıldık.
Enaniyet duygularının zirve yaptığı günlere geldik. Şairin dediği gibi “Herkeste ben davası, Aşk Ölü vicdan hasis” ifadelerinin hüküm sürdüğü bir ortamda bulunuyoruz. Yeri geldiğinde dinden imandan, şanlı tarihimizden dem vuranlar, mangalda kül bırakmayanlar “BEN” lik duygularının esiri olmuşlardır. Kainatı Yoktan var eden herşeyin sahibi Allah’ü zülcelal Kadim-i Kur’anda hep “BİZ” diye hitap etmektedir. O’nun sevgilisi Peygamber Efendimiz 23 yıl süren Devlet Başkanlığını hep istişare kurulu ile devam ettirmiştir. 600 yıl Hüküm süren Osmanlı’da hiçbir Padişah Sadrazamı olmadan görev yapmamış, ben yaptım oldu dememiştir.
Dine, imana, tarihe ve ahlaki değerlere kulak tıkayanlar, zaman zaman yaptığımız yapıcı eleştirileri, telkin ve tavsiyeleri de maalesef dikkate almamışlar, televizyonda sadece bir yarışma programı ismi olan “BEN BİLİRİM” i kendilerine ilke edinmişlerdir.
İlimizin pek çok sıkıntısının bulunduğu gerçeği ile yüz yüzeyiz. Trafik düzeninin arapsaçına döndüğü, insanların sokağa çarşıya çıkamaz duruma geldiği hepimizin malumudur. Yıkmaktan başka becerisi olmayan idareciler yapmak konusunda basiretsiz ve vurdumduymaz kalmıştır.
Gerek şahsi ve gerekse haftalık basın toplantılarımızda dile getirdiğimiz hususlar sırf muhalefet partisi olduğumuz için gündem konusu yapılmamıştır.
Şehrimizin Ataköy, Harb-iş, M.Fevzi Çakmak, Esentepe mahallelerinin en yakın sağlık kurumuna uzaklığı 4-5 kilometredir. O Bölgeye acilen bir sağlık kurumu yapılması elzemdir.
Evet.! Şimdilik (!) Muhalefet partisi olabiliriz. Eserleri Üniversitelerde ders kitabı olarak okutulan Sayın Ahmet DAVUTOĞLU liderliğinde Ülkemizin müreffeh yarınlarına aşk ve tutku ile yol alıyoruz. Harama, yalana, talana dur diyecek bir hareketin öncüleriyiz.
“Bekleyin görecektir, duranlar yürüyeni,
Sabredin GELECEK’tir solmaz pörsümez yeni.”
Bu duygularla 2023 yılına sağlık ve huzurla ulaşmanızı diler, GELECEK günlerinizin hayırlara kucak açmasını temenni ederim.
100 yıldır okunan İstiklal Marşı'mızın yazarıdır Devletçe resmi görevli olarak kabul edilen bir şahsiyettir. 27 Aralık 1936'da vefat ettiğinde bu mühim şahsiyetin cenazesi için resmi tören bile yapılmamıştır cenazesi o gün üniversite öğrencileri ve bir grup halk tarafından kaldırıldı
İstiklal aşağı Mehmet Akif Ersoy Türkiye'den Mısır'a gittiği için eleştirilmiştir.Buna rağmen İstiklal şairmizdir. Her yıl salonlarda ve mezarı başında anma programı yapılan Milli şairimiz için; Afyon Gelecek Partililer olarak gelecek Gönüllüleri ile birlikte mânen yaşatmak istedik. Bunun için gelecek gençleriyle birlikte Akif'in şahsiyetini şiirlerini ve anlamlı sözleri ile Onu tarif ederken ; Kur'an-ı Kerim ve dualarla manevi bir atmosfer içinde ruhunu şad ettik. Milli şair Akif ile birlikte bu ülkeye hizmet eden bu ülke için canını feda eden bütün şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyoruz yine büyük fedakarlık yaparak gazi olanları da minnet ve Şükran'la yad ediyoruz
Bu vesile ile Mehmet Akif Ersoy'un bilinen bir şiirini sizlerle paylaşarak Bu ülkenin nice Akifler yetiştirmesini temenni ediyoruz
İhtiyar amcanı dinler misin Nevruz?
Ne büyük söyle, ne çok söyle; yiğit işde gerek.
Lâfı bol, karnı geniş soyları taklîd etme;
Sözü sağlam, özü sağlam adam ol, ırkına çek.
Aslını gizleyemez insan
Giydiği kaftanlarla
Kendini kandırır
Söylediği yalanlarlaGELECEK PARTİSİ
2023 Gelecek dertler bitecek
Gelecek olarak Geleceğe ümitle baktığımız
Yıl 2023
Gelecek senemiz 2023
Önümüzdeki yıl 2023
1 Ocak 2023 çok önemli bir yıl
Cumhuriyetin 100'üncü yılı
Demokrasinin 75 Yılı
Meclis tarihimizin 150 yılı
Modernleşme ve tercübemizin 200. Yılı
Ders alınması ibret alınması gereken çok ciddi tecrübelerle Son 20 yılı geride bıraktık. 2022 yılında yaşanan acı ve ızdırap dolu günleri bir daha yaşamamak üzere geride bırakırken unutulmayan bazı yapılanları örnek olması için şöyle bir hatırlayalım
Gerekli her yere kamu personeli siz atadınız
Görev yapan bakanlar sizin bakanınız
Rıza Zarrafa ve ödülleri Siz verdiniz
Çok güvendiğiniz sorgu yarğıçları arasında Zekeriya Öz'ün altında araba verdiniz
Sedat Peker'i Siz beslediniz
Meydanlarda mitingler yaptırdığınız
Bir eline Rabia bir eline Bozkurt tutturdunuz
Şimdi
Sedat Peker mafya
Zekeriya Öz fetö'cü
Rıza Zarraf ülkeyi kirlerden hain
ABD- Biden dış güçler oldu
Sizden ayrılanlar davaya ihanet etti
Karşı görüşler foncu fetöcü komünist
Siz kandırılmış oldunuz
Ak Kaşıklar oldu mu işte 2022'ye böyle gelindi
Açlık sefalet yolsuzluk ve algı ile devam ettik Evet 2022 yılı
Aziz Afyon'da muhterem hemşerilerim
Bir daha hatırlamak dahi istemeyeceğimiz bir yılı geride bırakıyoruz.
Kökü mazinin derinliklerinde olan, dünyanın üç kıtası bilinirken iki kıtasında hüküm süren, çağ açıp, çağ kapatan, bütün sahifeleri altın harflerle donanmış koca bir Devlet; basiretsiz yönetimler tarafından ekonomik darboğaza sokulmuş, ahlaki değerleri ayaklar altına serilmiş, manevi duyguları siyasete alet edilmiş, vatandaşın her türlü sıkıntısı gözardı edilerek üç-beş çıkarcının menfaatleri gözetilmiş bir yılı daha geride bırakıyoruz.
Bütün bu olumsuzluklara rağmen, çok şükür İman dolu göğsümüz gibi serhaddimiz var ve GELECEĞE dair azmimiz, ümidimiz var.
“Ati’yi karanlık görerek azmi bırakmak,
Alçak bir ölüm varsa eminim budur ancak.”
diyen Vatan Şairi merhum Mehmet Akif’ten kulağımızı ayırmıyoruz.
Nasıl bu duruma geldiğimiz hakkında uzun uzun yazarak siz Muhterem Hemşehrihlerimiz vaktini almak istemiyorum. Sadece mensubu olmakla şerefyab olduğumuz Dinimizin emir ve tavsiyelerine itaat etmemiz gerektiğini, itaat etmediğimiz taktirde bu hallere düşmenin kaçınılmaz olduğunu belirtmek istiyorum. Kur’an-ı Kerim Bakınız ne emrediyor.
(Allah size, mutlaka emanetleri [işleri] ehli olanlara vermenizi ve insanlar arasında hükmettiğiniz zaman adaletle davranmanızı emreder.) [Nisa 58]
Yine Sevgili Peygamberimizin:
(İş ehli olmayana [layık olmayana] tevdi edildiği [verildiği] zaman, kıyameti bekle.) [Buhari]
İkazına kulak tıkamanın sonucunda Ülkemizin içinde bulunduğu durum açık seçik ortaya çıkacaktır. Zira ; Bir işe diplomalı veya unvanlı kimse değil, o işi hakkı ile yapabilen kimseler getirilmelidir. Adam kayırmak, adama göre iş vermek uygun değildir. Her zaman işe göre adam seçmelidir. O eleman o işe layıksa o iş ona verilmeli, layık değilse, layık olanını aramalıdır.
Yaklaşık 25 yıldır, bendendir, benden değildir anlayışı ile işbaşında bulunanlar göreve getirdikleri kişinin liyakatına, eğitim durumuna, iş tecrübesine ve geçmişine bakmadan yönetici sıfatını kazandırdıkları için bugünlere geldik.
Sözüm ona dindar geçinenlerin dini-dar olduğunu, dinin emir ve yasakları yerine nefsi arzu ve isteklerinin esiri olduğunu hayretle ve ibretle izledik.
Tasarrufu sadece halktan beklerken, Devletin bütün imkanlarının har vurup harman savrulduğuna üzülerek şahit olduk.
Yapanın yanına kar kaldığı koskoca bir çeyrek asır yaşadık. Vurguna, talana göz yumulması bir yana , Büyükelçi atanmak için illa yolsuzluk zincirine tutunmak gerektiğini zanneder olduk. Dezenfektan satışıyla Milyon liralarca kese diktirenlere 85 Milyon önünde teşekkür edilir oldu.
Ülkemiz bu girdap içinde çalkanırken Mahalli iderelerimiz de malesef “Şehrül-Emin’lere” değil, itaatte önde gidenlere, yağcılık ve dalkavuklukta rütbe alanlara teslim edildi. Yine zengin tebalar ön planda tutularak geçim darlığı yaşayan vatandaşımızın sıkıntıları görmezden gelindi.
Mahalli halkım binbir sıkıntı içinde iken, bir tek bisikletin geçmediği bisiklet yolu projesiyle zenginin sofrasına katkıda bulunan, aynı kişiye üst üste verilen ihale ile yapımına başlanamayan Kütüphane projesiyle göz boyamaya çalışan, Afyon Kalesine telefirik ihalesiyle hortumlanan Belediye varlığına bir hortum daha ekleyen sözüm ona idarecilerle başbaşa bırakıldık.
Enaniyet duygularının zirve yaptığı günlere geldik. Şairin dediği gibi “Herkeste ben davası, Aşk Ölü vicdan hasis” ifadelerinin hüküm sürdüğü bir ortamda bulunuyoruz. Yeri geldiğinde dinden imandan, şanlı tarihimizden dem vuranlar, mangalda kül bırakmayanlar “BEN” lik duygularının esiri olmuşlardır. Kainatı Yoktan var eden herşeyin sahibi Allah’ü zülcelal Kadim-i Kur’anda hep “BİZ” diye hitap etmektedir. O’nun sevgilisi Peygamber Efendimiz 23 yıl süren Devlet Başkanlığını hep istişare kurulu ile devam ettirmiştir. 600 yıl Hüküm süren Osmanlı’da hiçbir Padişah Sadrazamı olmadan görev yapmamış, ben yaptım oldu dememiştir.
Dine, imana, tarihe ve ahlaki değerlere kulak tıkayanlar, zaman zaman yaptığımız yapıcı eleştirileri, telkin ve tavsiyeleri de maalesef dikkate almamışlar, televizyonda sadece bir yarışma programı ismi olan “BEN BİLİRİM” i kendilerine ilke edinmişlerdir.
İlimizin pek çok sıkıntısının bulunduğu gerçeği ile yüz yüzeyiz. Trafik düzeninin arapsaçına döndüğü, insanların sokağa çarşıya çıkamaz duruma geldiği hepimizin malumudur. Yıkmaktan başka becerisi olmayan idareciler yapmak konusunda basiretsiz ve vurdumduymaz kalmıştır.
Gerek şahsi ve gerekse haftalık basın toplantılarımızda dile getirdiğimiz hususlar sırf muhalefet partisi olduğumuz için gündem konusu yapılmamıştır.
Şehrimizin Ataköy, Harb-iş, M.Fevzi Çakmak, Esentepe mahallelerinin en yakın sağlık kurumuna uzaklığı 4-5 kilometredir. O Bölgeye acilen bir sağlık kurumu yapılması elzemdir.
Evet.! Şimdilik (!) Muhalefet partisi olabiliriz. Eserleri Üniversitelerde ders kitabı olarak okutulan Sayın Ahmet DAVUTOĞLU liderliğinde Ülkemizin müreffeh yarınlarına aşk ve tutku ile yol alıyoruz. Harama, yalana, talana dur diyecek bir hareketin öncüleriyiz.
“Bekleyin görecektir, duranlar yürüyeni,
Sabredin GELECEK’tir solmaz pörsümez yeni.”
Bu duygularla 2023 yılına sağlık ve huzurla ulaşmanızı diler, GELECEK günlerinizin hayırlara kucak açmasını temenni ederim.