Afyonkarahisar Valiliği, Afyonkarahisar Belediyesi ve Afyon Kocatepe Üniversitesi iş birliğinde düzenlenen VI. Uluslararası Gastronomi Turizmi Araştırmaları Kongresi (UGTAK) başladı. Farklı ülkelerden gelen 200’den fazla bilim insanın 132 bildiri sunacağı VI. Uluslararası Gastronomi Turizmi Araştırmaları Kongresi kapsamında alanında uzman isimler gastronomi turizmi alanında sunumlar gerçekleştirecek.Kongre davetlisi olarak Afyonkarahisar’a gelecek olan yerli ve yabancı katılımcılar şehrimizde aynı tarihlerde ‘Bizim Mutfağımızda Önce İnsan Pişer’ temasıyla tertip edilecek olan IV. Uluslararası Gastroafyon Lezzet ve Turizm Festivalinde de aktif rol alacak, çeşitli söyleşiler ve workshoplar yapacak.Şehrin Gastronomi Kültürüne Katkı Sağlamaya Gayret EdiyoruzKongrenin açılışında ilk konuşmayı Afyon Kocatepe Üniversitesi (AKÜ) Rektörü Prof. Dr. Mehmet Karakaş yaptı. Rektör Karakaş: “İçerisinde bulunduğumuz eğitim-öğretim yılı itibariyle Üniversitemizde lisans ve yüksek lisans düzeyinde Turizm Fakültemizin Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümünde; önlisans düzeyinde de Meslek Yüksekokullarımızın Aşçılık Programlarında toplam 1.400 öğrenci gastronomi eğitimi almaktadır. UNESCO yaratıcı şehirler ağında gastronomi alanında Türkiye’deki üç şehirden biri olan Afyonkarahisar’da üniversite olarak; lisansüstü akademik çalışmalarla, sektörel işbirliği girişimleriyle ve sosyal etkinliklerle şehrin gastronomi kültürüne katkı sağlamaya gayret ediyoruz. “VI. Uluslararası Gastronomi Turizmi Araştırmaları Kongresi” ile gastronomi turizminde önemli avantajlara sahip ve gelişime açık olan destinasyonlar için strateji ve politikaların belirlenmesi; uygulama alanında sektörel faydaların sağlanması ve ilgili literatüre katkıda bulunulması amaçlanmaktadır” dedi.600’e Yakın Yöresel Ürünümüz VarArdından Afyonkarahisar Belediye Başkanı Mehmet Zeybek konuştu. Afyonkarahisar’ın tarihi ve kültürel değerleri ile gastronomi zenginliği hakkında bilgiler veren Başkan Zeybek: “Afyonkarahisar, Konya’dan sonra Mevleviliğin başkenti. Bu sene 4.’sünü uluslararası düzeyde 2.’sini gerçekleştirdiğimiz Gastronomi Festivalimizin teması “Bizim mutfağımızda sadece yemek değil insan da pişer.” Mevlana’nın hamdım, yandım, piştim sözünden hareketle manevi dokuyu da bu vesile ile festivalimizin içinde yer almış oldu. 2019 yılında UNESCO tarafından Gastronomi şehri ilan edildik. Afyonkarahisar 8 bin yıllık geçmişi olan tarihi bir kent. 7 medeniyete ev sahipliği yapmış bir kent. Bundan dolayı 600’e yakın yöresel ürünümüz var. 32 ürünümüzün tescilini aldık 31 ürünümüzde tescil almak için sırada bekliyor. Müracaat sayımızı 99’a çıkarmayı hedefliyoruz. Mermerin başkentiyiz 400’ün üzerinde fabrika var. Yumurta üretiminde Türkiye borsasını belirleyen şehiriz. Kuruluşun ve kurtuluşun başkentiyiz. Büyük Taarruz’un başladığı tarihi bir kentiz. Sporun başkentiyiz. Dünya Motokros Şampiyonasına ev sahipliği yapıyoruz. Gastronomi alanında Türkiye’de bir ilki gerçekleştirerek dezavantajlı gruplara hitap eden Engelsiz Gastronomi Mutfağı ve Terapi Merkezimizin inşası tamamlandı. Termalin başkentiyiz.27 bin yatak kapasitesine sahip tek iliz. Yine ilklerden termal alt yapılı Karavan alanına sahip iliz. Birçok özelliği barındıran karayolları ve demir yollarının kesiştiği nokta. Ulaşımı son derece kolay, kendi kendine yetebilen bir iliz. Sizleri burada ağırlamaktan son derece memnunuz. Kongremizin hayırlara vesile olmasını temenni ediyor, katılımlarınızdan dolayı teşekkür ediyorum” diye konuştu.Afyonkarahisar’da Böyle Bir Kongre Yapılmasından MemnunumSon olarak konuşan Vali Doç. Dr. Kübra Güran Yiğitbaşı, “Zafer şehri, termal ve mermer zengini, Mevleviliğin beşiği, kültürel ve doğal güzelliklerin buluştuğu, Anadolu’nun birçok ilinin yollarla kesiştiği güzel şehrimiz Afyonkarahisar’a hoş geldiniz. UNESCO’nun Yaratıcı Şehirler Ağı Gastronomi alanında Türkiye’de 3, dünyada 49 şehirden biri olan Afyonkarahisar’da böyle güzel bir kongrenin yapılıyor olmasından son derece memnun olduğumu ifade etmek isterim “dedi.Gastronomi Denildiğinde Başı Çeken Türk MutfağıdırGastronomi turizminin nasıl geliştiğine değinen Vali Yiğitbaşı, “Günümüzde dünyada yeme-içme kültürüne verilen önem ve ilginin artması ile birlikte kültürel çekiciliğin ana faktörünü oluşturan gastronomik miras kavramı, ülkelerin kültürel değerleri kapsamında değerlendirilmektedir Gastronomi; hangi eşleşmelerle, ne zaman, ne yiyip içeceğimize dair rehber niteliği taşıyor. Geçmişte turistlerin amaçları, gittikleri bölgeyi genel hatlarıyla keşfetmekken, son zamanlarda bu amaca ek olarak turizm içinde yemek kültürünü deneyimleme, farklı bölgelerin farklı damak zevklerini öğrenme isteği ve merakı, gastronomi turizmini kavramını ortaya çıkarmıştır. Dünyada seyahatlerini lezzet duraklarına göre yapanların sayısı giderek artış gösteriyor. Bir tatil planı yaparken hepimizin öncelikle baktığı nokta yeme içme oluyor. Gastronomi denildiğinde ise elbette başı çeken Türk mutfağıdır. Türk mutfağı yaşayan en eski ve en zengin mutfaklardan biridir. Binlerce yıllık geçmişe sahip olan Türk Mutfağının turizme kazandırılması önemlidir” dedi.Türk Mutfağı Hem Bedene Hem De Ruha Şifa Veren Reçetelere DoludurTürk mutfağında hem bedene hem de ruha şifa veren asırlık reçeteler olduğunu vurgulayan Vali Yiğitbaşı: “Anadolu’da birçok tarif, hekimlerle birlikte hazırlanmıştır. İşte bizler de bu noktadan hareketle bu yılki festival sloganımızda “Bizim mutfağımızda önce insan pişer” diyoruz. Bizim yemeklerimiz neden olduğu kadar manevi olarak ruhumuza da şifadır diyoruz. Yeme-içme ile turizmin arasındaki ilişki iyi kurulduğunda, gastronomi turizmi yalnızca ekonomik değil bölgesel kalkınmaya da yerel kimliğin ve kültürün güçlenmesine de katkı sağlamaktadır. Gastronomi turizminin ekonomik ve sosyal gelişime katkısı dışında bir başka etkisi de yerleşik halk ile turist arasında duygusal bir bağ ve sembolik etkileşim kurulmasına olanak tanıması, böylece bölgenin imajı ve pazarlaması açısından güçlü bir gelişim sağlamaktadır” diye konuştu.Gastronomi Turizmi Sosyal Yapıyı da GüçlendiriyorVali Yiğitbaşı konuşmasının son bölümünde: "Gastronomi turizminin turist harcamalarını artırdığını, turizm sezonunu uzattığını, bunun sonucunda destinasyona ekonomik, sosyal ve çevresel sürdürülebilirlik gibi temel katkılar sağladığı biliniyor. Sürdürülebilirlik bakımından da gastronomi önemli bir konuma sahip. Çünkü gastronomi turizmi mevsimlere bağımlı değil ve yıl boyunca gerçekleştiriliyor. Ayrıca, gastronomi turizmi sadece ekonomik fayda sağlamakla kalmıyor, aynı zamanda mevcut işlerin devamını sağlarken yeni işlerin de kapılarını aralayarak sosyal yapıyı güçlendirebiliyor. Bu özellikler ve avantajlar sayesinde gastronomi, markalaşmanın bir aracı olarak kullanılabiliyor. Sözlerimi noktalarken bugün bu kongreden çıkacak bildirilerle dünyada büyük bir pazarı olan gastronomi turizminin daha da gelişmesi, ülkemizin bu pastadan daha büyük pay almasına vesile olmasını temenni ediyorum” şeklinde konuştu. Konuşmaların ardından katılımcıların çeşitli sunumlar gerçekleştireceği oturumlara geçildi.
Genel
06 Ekim 2022 - 19:34
VI. Uluslararası Gastronomi Turizmi Araştırmaları Kongresi Başladı
Afyonkarahisar Valiliği, Afyonkarahisar Belediyesi ve Afyon Kocatepe Üniversitesi iş birliğinde düzenlenen VI. Uluslararası Gastronomi Turizmi Araştırmaları Kongresi (UGTAK) başladı.
Genel
06 Ekim 2022 - 19:34
İlginizi Çekebilir