“Çanakkale savaşları, Büyük Türk Milleti’nin şanlı tarihinde unutulması ve unutturulması mümkün olmayan dünyayı titrettiği bir destandır.
18 Mart, Aziz Türk Milleti’nin asla bölünemez, parçalanamaz olduğunu ve Türk’ün hiçbir şart altında boyun bükmeyeceğini, diz çökmeyeceğini bütün düşmanlara öğrettiği gündür.
Türk Milleti’nin her bir ferdi, kutlu vatanımıza aynı ruhla sonsuza dek sahip çıkacak, daima ileriye taşıyacaktır. Buna inancımız tamdır.
Biz vatan ve bayrak aşkıyla yanan Türk Milletiyiz. Biriz, beraberiz, tek yüreğiz.
18 Mart 1915’teki Çanakkale Deniz Savaşı ve onu takip eden bir yıl süren Gelibolu Yarımadası’ndaki "kara savaşları", "Çanakkale ruhu"nu bugünlere taşıyan milli bir ruhtur. Çanakkale’yi Çanakkale yapan, milletimizin küllerinden tekrar doğmasıyla oluşan diriliş ruhudur. Bizim milletimiz kadar düşen, düştüğü yerden her daim kalkmasını bilen, esarete alışık olmayan, öldü zannedilirken yeniden küllerinden doğan başka bir millet yoktur. Eğer bu topraklarda Çanakkale ruhu bizi yeniden heyecanlandırıyorsa, gençlerimizdeki asil kandan dolayı bir kez daha ayağa kalkıyor olmamızdandır.
Çanakkale ruhu, bizim inanç değerlerimizle yoğrulan milli ruhumuzdur. Kur'an seslerinin, Çanakkale Boğazı'nın yamaçlarında, Gelibolu'nun bayırlarında bir kanlı savaşın nakaratı olduğunu görebilenler ancak o ruhu anlayabilir.