Yerel seçim gündemi hâlihazırda çok hızlı şekilde gidiyor.
Önümüzdeki yerel seçimlerin iki favori partisi var: AK Parti ve CHP... Yarış büyük oranda bu iki parti arasında geçecek. En çok oyu alan kazanacak. Diğer partilerin elbette iddialı olduğu büyükşehirler, iller ve ilçeler de var ve onlar da kazanmak için çaba harcayacak.
İddialı, çekişmeli, çok partili ve çok adaylı bir seçim olacak.
Seçimin iki de ana konusu var: eser ve hizmet siyaseti, laiklik ve, Atatürkçülük siyaseti,
Siyaset Arenasında, Erdoğan'ın tam saha çalışma tarzı, kesintisiz mitingleri, toplantıları, sosyal medya mesajları ile harmanlanmış biçimde AK Parti tüm teşkilatlarıyla seçime asılıyor.
MHP, Cumhur İttifakı çatısını taşıyan temelleri tahkim ederken, yerel düzeyde gücünü tescil ettirecek hedef odaklı faaliyetlerini aralıksız devam ettiriyor.
CHP her ne kadar tüm adaylarını tanıtıp seçim bildirgesini paylaşsa da, Parti içindeki bazı icraatlar gösteriyor ki, genel Başkan Özgür Özel için yönetsel yetkinlik adına zafiyet örneği olarak öylece duruyor.
İYİ Parti kanadı politik varoluş mücadelesi verirken,
Yeniden Refah Partisi ise AK Parti ile müzakerelerde el artırmanın, parti kimliği adına keskin konuşma yapan yöneticilerin ilk maliyeti ile Milli Görüş mirasına sahip çıkma hırsı arasında ilginç bir profil çiziyor. AK Partili ve muhtelif küskünleri aday göstermek, tepki oylarına talip olmak YRP'yi büyütecek mi, yoksa AK Parti'yi örseleme ihtimali nedeniyle patinaj mı yaptıracak. Bunu zaman içinde değerlendirmek mümkün olacak.
Gelecek, Deva ve Memleket partileri, siyaseten boylarının ölçüsünü alacakları bir seçime gidiyor. DEM Parti, kandilin kararıyla CHP ile İstanbul da Kent ittifakında karar kıldı.
Türkiye’de yerel yönetimlerde Şehirlerin yönettirilebilir hale gelmesi ve planlı şehircilik, Ak Parti ile başladı demek abartılı bir yorum olmaz. Erdoğan’ın İstanbul başarısı bir zirvedir. 2000’li yıllara varmadan İSKİ Genel Müdürü olan Veysel Eroğlu nun konusundaki uzmanlığı İstanbul’u ve dahi zamanla Türkiye’yi özellikle susuzluk felaketinden kurtarmıştır. Ak Parti ile başlayan belediyecilik, cumhuriyet tarihinde yerel devrim sayılacak bir yönetimdi.
"Türkiye'de hizmet merkezli siyasetin kurucusu Erdoğan'dır ve siyaset, Erdoğan'ın 30 yıla yakın bir sürede inşa ettiği model üzerinden hâlâ can bulmaktadır."
Hizmet' kavramı dar anlamda millet için çalışmayı, koşturmayı değil; bir bütün olarak ülke ve toplum için üretimi, büyümeyi, kalkınmayı, güçlenmeyi, adaleti, refahı ve zenginliği kapsamaktadır."
AK Parti bugün belediyecilikte kendisiyle yarışır durumda. Rakip partiler "hizmet"e dayalı bir belediyecilik değil, ideolojik değerleri esas alan bir belediyeciliğe dayanmayı tercih ediyorlar.
Nitekim İzmir in belediye başkanının şu sözleri bunun gerçeğini göstermektedir. "İzmirliler hizmete değil laikliğe oy verir."
20. yüzyılda kalmış ideoloji ve siyaset modeliyle CHP, ülkemizin ve şehirlerimizin sorunlarına çözüm gücü olmaktan fazlasıyla uzaktır. Ve dahi, büyümeye, kalkınmaya, hizmete dayalı bir belediyecilik yerine ideolojik-siyasi dogmaları ön plana çıkarmaktadırlar. CHP'nin yönettiği şehirlerin kocaman köylere dönüşmesini başka türlü izah etmek mümkün değil.
Özetlersek; Hepimizin bildiği gibi siyaseti dinamik hale getiren ana unsur rekabettir. Rekabet olmadan, yarış olmadan siyasetin tadı tuzu olmaz. Ayrıca kadrolarda bir yenilenme, tazelenme de yaşanmaz. Biz millet olarak siyaseti hayırda ve hizmette bir yarış olarak görmeliyiz. Hepimizin gayesi ülkemize, milletimize ve şehrimize aşkla hizmet edecek olanı bulup desteklemeliyiz.
Çok seçimler gördük, yaşadık. Yaşıyoruz geçmiş seçimler dahil önümüzdeki her seçim Türkiye’nin dünyadaki mukadderatı ile bu kadar derinden, kökten, gövdeden, daldan, budaktan bağlı değildir.
“Etrafı adeta ateş çemberiyle kuşatılmış olan ülkemizin bugünkü konumuna gelmesi, şüphesiz kolay olmadı. Hiçbir zaman Türkiye dikensiz bir gül bahçesinde’ yürümedi. Artık Devlet devletliğini, Millet de üzerine düşen milli birliğini sağlayarak, Devlete ve millete samimi hizmet edecek ehliyette olanları desteklemesini görev bilmesidir.
Selam ve dua ile.