Değerli okuyucularımız hayırlı bir günün feyiz ve bereketiyle herkese selam ve dua ile yazıma başlamak istiyorum.
Ne güzel bir duygudur,dünyaya ve yarınlara sevgi ve umut tohumları atmak,karanlıkları, aydınlığa,imkansızlıkları gerçekleşebilecek bir beklentiye, cesaret ve inancı insanların ruhuna aşılamayı bir ideal olarak gören insanlara.
Değerli okuyucularımız, zamanın ve günün şartlarının, dünya ve insanların yaşamsal hayatlarına neler katıp; neler götüreceğini bibilemeyiz.Fakat umut ve düşsel dünyamızdaki tasavvur ettiğimiz beklentilerimizi cesaret ve inanç gölgesinde canlı tutarak hayat yaşantımızı sığınılacak bir güvenli limanlara çevirebiriz.
Birbirimizden mesul ve sorumlu olduğumuz yaşamsal bir dünyada insanlara destek ve umutta karamsar bir anlayıştan uzak durmalıyız.
Karamsarlık, umutsuzluk, inançsızlık,cesaretsizlik ruhuyla bezenmiş gönül ve düşünceleri, dağıtarak,rengini düşsel dünyadan alan hayatları yarınlara umutla ve güvenle bakabilen bir bir zenginliğe çevirebilmeyi başarabiliriz.
“Güzel gören güzel düşünür. Güzel düşünen, hayatından lezzet alır”sözünü yaşamsal hayatlara nasıl bir ayna görevi görüyorsa,insanların hayata tutunma ve umut dünyasının sınırlarını doruğa çıkmasında vesile olabiliriz.
Cesaret, korkunun veya ayvazlığın bizi felç ettiği zamanlarda önümüze yeni yollar serer.Bazen konuşmak, bazen yazmak, bazende İnanmak cesaret ister.Zihnin alışageldiği rahatı terk ederek yeni sorular sormaya, başlaması ancak cesaret ile mümkündür.
Alışageldiğimiz düşünme kalıpları terk ederek, dünyayı daha geniş görebileceğimiz yeni ufuklar aramak.Zihinsel olarak yeniliklere açık olmak, tanıdık olmadığımız düşünce biçimleri edinmemizi veya en azından bunları keşfetmemizi gerektirir.
Önyargılara hapsolmak yerine, dünyaya farklı bakış açılarından bakabilmek.
Cesaret ve inançta bir aselet olmalıdır.
O asalet sadece asıl kişinin değil,etrafındaki insanlarında hayatlarını değiştirir.Ahlaki ve toplumsal cesaret,haksızlık,zorbalık veya sahtekarlık karşısında kendi güvenliğimizi riske atar belki ama yanlış giden bir şeyleride düzeltir.
Kötülüğü durdurur,iyiliği hakim kılar.Kötülük karşısında herkes dilsiz kalırsa iyilik mümkün olamaz.
Cesaret ve inanç hayatın bir teyidi,ifade ediliş biçimidir.
Cesaret ve inancın olduğu yerde esaret olmaz.İnsan içindeki duygular bir denizdeki dalgalar gibidir.İnsan yeter ki cesaret ve inancını kaybetmediği sürece bu dalgalarda kendisi gönlünce yaşam dünyasındaki sınırlarını genişletip daraltabilir.
Saygı ve sevgilerimle