Değerli okuyucularımız herkese dua ve selamla yazıma başlıyorum.
Gerek siyasi partiler, gerekse siyasi partileri destekleyen kitleler,milletin makus talihini
belirlemede,hükümetin artı ve eksi politikalarında, çamur at izi kalsın felsefesiyle bir yaklaşımdan ziyade onarıcı ve tamamlayıcı bir akıl düsturu ile hareket edilmelidir.
Siyasi kargaşaların, siyasi düelloların, ülkeye ve millete verdiği zarar ve ziyanları,geçmişte hep beraber gördük, bugünde bu kaotik sürtüşme ve alışkanlıkların ülkede ve toplumlarda tehlike çanları varmış gibi bir atmosfer havasını yaratmak, amaç ve gayeden çok, ülkenin gelişme ve ilerlemesi yönünde zaman kaybına atılmış bir egelden ibarettir.
Farklı siyasi görüş ve düşüncelere sahip,olan siyasi partileri bir meclis çatısı altında bir
gaye ve amaca hizmet edebilme ülküsüyle birleştiren düşünce, ilerleme ve gelişmeye yol almış bir ülkeye destekleyici ve tıkanmalarda alternatif, desteklerle birlik ve uyum içinde hareket edebime erdeminide sağlaması lazım.
Bugün ister dış siyasette olsun; ister iç siyasette olsun hükümetin yapmış olduğu olumlu ya da olumsuz politikalar, artısıyla eksisiyle, karıyla zararıyla çıkan tablonun birer müsebbibi bizler ve devletimiz değil mi?
O zaman eğer bu ülkede olumlu ve olumsuz hadiseleri hep birlikte yaşıyorsak, bu olumsuz vaka ve hadiselerin yaşanmaması adına kürek çekmeliyiz. Her kafadan değişik bir yaklaşımla hareket etmek, ülkede olumlu seyirde giden politikalara gölge düşürmek, desteklememek, hükümeti yıpratmak aslında kendimize verdiğimiz zarar ve ziyandan başka birşey değildir.
Hepimiz birimiz için birimiz hepimiz için yaşadığımız bu kutlu vatanda ayrışmalarla değil;
birleşme ve uyum içinde yaşama gayesinde olmalıyız. Bugün Türkiye’nin dış politikada sergilediği başarı tablosunu görmemezlikten gelemeyiz.
Türkiyenin son zamanlarda Kuzey Irak’ta, Suriye’de, Doğu Akdeniz ve Libya’da göstermiş olduğu diplomatik başarı cesareti, Türk devleti ve milletini gururlandırmakta birlikte, Türkiye’nin dış devletler arenasında, Türkiyeye itibar sağlamıştır.Bu itibar hepimizin gurur kaynağıdır. Bu itibardan hoşnut olmayan herhangi bir siyasi partimiz, ve milletimiz varmıdır?
Eğer böyle düşünen bir düşünce var ise bunu da siz değerli insanlarımıza bırakıyorum
bunu da adını siz verin.Artık Türkiyemizin alışıla gelmiş ve halen devam eden boş polemik, ve sürtüşmeler, aydınlık yarınların ilerleyişine sadece engel ve zaman kaybıdır.
Bu zaman ve engeli kaldırmak hepimizin arzusu olmalıdır.
Başarı başarıdır,başarının başka bir tarifi yoktur, başarının üstünde başarısızlık seneryoları üretmek zayıflık ve çekememezliğin belirtileridir. Yıllarca bardağın boş tarafına bakarak siyaset yaptığını düşünen zihniyetler, devletin ve milletin geçmişe dönük ne kadar gelecek, ve hayatlarından çaldıklarını idrak ettikçe bunun farkına varacaklardır.
Gün devletimiz ve milletimizin bekası ve geleceği için dayanışma ve birlik günüdür.
Nasıl ki bir doktor bir hastanın teşhisini yapmak için, bazı tahlil ve emara, ihtiyaç duyuyorsa, Türkiye’deki bazı siyasi zihniyetlerin de Ülke yönetimine yarardan çok verdiği zararların telafisi için, kendi vicdan ve politikalarını karantinaya alıp, düzeldikten sonra siyasi arenaya çıkması en sağlıklı bir teşhis olacaktır.
Saygı ve sevgilerimle