Afyon Yeni Camii’nde görev yaptığım yıllarda, o zamanlar Medine-i Münevvere’de ikamet eden ve Afyon’a geldiği zamanlarda da kaldığı tarihi evin hemen karşısında olduğu için sık sık camimizde namazını eda ederek bizi onurlandırırdı..
O evin bakımı, gözetilmesini de bir ara rahmetli amcamız (babamın amca oğlu) yapmıştı..
Yakînen tanışma ve sohbet fırsatı bulduğum merhum Ali Ulvi Kurucu’nun 4 ciltlik “Hatıralar” adlı bir eserinin dördüncü cildinde; Almanya’da yaşayan bir Türk doktorun ağzından anlattığı çok ilgimi çeken ve her okuduğumda tüylerimi diken diken eden olayı sizlerle paylaşmak istiyorum:
****
“Zevcem Alman’dır..Kendisiyle evlenirken benim dinimi kabul etmesini şart koşmuştum.. Aramızda sevgi vardı; şartımı kabul etti, evlendik..
Aylar geçti, bir gün kendisine vaadini hatırlattım ve aramızda şu konuşma geçti:
‘Hanım, hani senin bana verilmiş bir sözün vardı?!.’
‘Hangi söz?!.’
‘Hani benim dinime girecektin ya?!.’
‘Olur, gireyim doktor ama ben senin dininin ne olduğunu anlayamadım ki…Ben haftada bir kiliseye gidiyorum, Allah’ın huzurunda boyun büküyorum..
Sen, ne kiliseye gidiyorsun ne havraya gidiyorsun ne de camiye gidiyorsun; senin dini nedir?!.
Ben senin dinini anlayamadım!.’
‘Eşimin/Alman kızının, bu sözü beni ruhumdan yaraladı, kalbimden vurulmuşa döndüm.. Kendimi, geçen hayatımı; günlük, aylık, yıllık yaşamımı, ömrümü gözden geçirdim..
Yahu ben ne olmuşum?!.Yahu ne dinim ne imanım kalmış, ne camii’m!.
O zaman babam hayattaydı..
Hemen bir mektup yazdım: -Aman babacığım, bana dinî
kitaplar gönder..- dedim..
Babam da sormuş soruşturmuş; birkaç tane kitap alıp gönderdi..
Böylece namaz nedir, oruç nedir, hac nedir, zekât nedir; haram helal nedir, Müslüman nasıl yaşar öğrendim..Namaza başladım; peşinden ramazan geldi, oruca başladım..Namaza başlayınca içkiyi, kumarı bırakmıştım..Bu fenalıklardan, kendi kendimi rezil rüsva etmekten kurtuldum..
Dolayısıyla onun bunun davetine gitmez oldum, eve bağlandım..
Geceleri teravih kılan dostlar bulmak lazım geldi..Muhitimiz, dostlarımız, münasebetlerimiz, kısacası hayatımız değişti; hayata benzedi..’
****
‘Bir zaman sonra hanım, kendiliğinden dedi ki’:
‘Ayhan, şimdiden sonra gel benim dinime gir, diyebilirsin..Ben, Allah’ın huzuruna haftada bir çıkarken sen günde beş defa çıkıyorsun..Açlığa katlanıyorsun, huyun değişti, güzelleşti, hayatımız nurlandı..Ben de senin
dinine gireceğim..’
‘O ramazan günlerinden birinde beraber namaz kıldık..Namaz surelerini de çabucak öğrendi..
Evimize bağlandık; içkiden, kumardan, israftan kurtulduk, evimiz bereket doldu..’
‘Yaşlı kayınvalidem dedi ki: ‘Çocuklar, nur oldunuz siz yahu!.. Ee benim günahım ne?!. Bana da öğretin!..’
Ona da Kelime-i Şehadet’i yazdırdık, hem aslını hem tercümesini ezberledi..
O günlerde hasta oldu, son günleriymiş..
Bize, ‘Çocuklar ben yolcuyum fakat perişan bir hâlde Allah’ın huzuruna gidiyorum..
Bana, kulum nasıl geldin derse
kitabınla geldim, diyeyim.. Kur’an-ı Kerim’i göğsüme koyun.’ dedi..
Kur’an-ı Kerim’i göğsündeyken Kelime-i şehadet getirerek gitti.. Allah rahmet eylesin..’
****
Eskiden Müslümanlar,
söyledikleriyle değil; yaşadıklarıyla, toplum içindeki duruşlarıyla birer İslam mübelliği oluyorlardı..
Şimdi, bizim giyimimize kuşamımıza, yaşamımıza, sürdüğümüz hayatımıza bakıp kim bize Müslüman der ve bizden etkilenip İslam’a girer?!.Hepimiz sözde Müslüman ve Alman
kadınla evlenmiş doktor gibiyiz..
Bizlere bakanlar, İstanbul Boğaziçi Üniversitesinin bahçesinde toplanan 3,5 soysuz, cinsi sapık LGBT’lilerin ayaklarının altına sererek Kabe’yi çiğnemelerine bakanlar, Ezan okunurken ıslıklayarak alkışlayan ve DİN görevlilerine saldıranlara bakarak, cenazelerini alkışlarla defnedenlere bakarak, aynı o hanım gibi “Sizin dininiz nedir, ben anlayamadım.” demez mi?!.
Müslüman olduktan sonra Yusuf İslam adını alan Cate Stevens da öyle dememiş miydi; ‘Eğer ben size baksaydım Müslüman olmazdım, iyi ki kaynağından araştırarak Müslüman olmuşum!.’
Kur’ânî ifadeyle soralım:
FE EYNE TEZHEBÛN?!. Bu gidiş nereye?!.Sonumuz ne olacak?!..
Ali Ulvi Kurucu Ağabeyimize de Allah’dan rahmet, sizlere de hayırlı günler diliyorum..
01 ŞUBAT 2021 PAZARTESİ