Yazıma annem, kardeşim ve şahsım adına borçlu olduğumuz teşekkürle başlamak istiyorum.. 30 Mart 2021 Salı günü Hak’ka yürüyen babamızın cenaze namazına bizzat gelerek iştirak eden, telefon açarak ve sosyal medya aracılığı ile başsağlığı dileyen; geri dönüş yapamadığımız sayıları binleri aşan çok sayıda akraba, eş ve dostumuza tekrar teşekkür ediyor ve sağlıklı günler diliyoruz..
****
Ne olduğunu bilmeden savunmaya çalışanlar, İstanbul Sözleşmesi imzalandığından bu yana artan kadın cinayetlerini
görmezden gelirler..
Defalarca bu köşede yazdığım gibi kadına yönelik şiddetin
İstanbul Sözleşmesi ile asla önlenemeyecektir.. "İstanbulSözleşmesi yaşatır" diyen mor halkalılar, maalesef ilk kötü olayda, "sözleşmeden çıktık, böyle oldu" diyecekler!..
Biz, bizden olmayanlara yaranmaya çalıştıkça onlar kendilerini fasulye gibi nimetten sayacaklar!.Biz Müslümanız elhamdulillah ve biz Türk’üz Allah’a şükürler olsun..
****
İstanbul Sözleşmesi 2011 yılında imzalandı ve 6284 sayılı kanun 2012 yılında yürürlüğe girdi..
Kanunun, 2014'ten itibaren
bürokratik süreçlerce benimsendiği ve her sene artan şekilde uygulandığı savunuluyor..
Şimdi bu tarihlerle paralel olarak, "Kadın Meclisleri"nin verilerine göre yıl yıl işlenen kadın cinayetlerine bakalım birlikte:
2011: 121, 2012: 210, 2013: 237,
2014: 294, 2015: 303, 2016: 328,
2017: 409, 2018: 440, 2019: 474.
Sadece bu tabloya bakarak bile, tartışmanın "İstanbul Sözleşmesi yaşatır" sloganına
indirgenemeyeceğini görürüz..
Yeri gelmişken, "İstanbul Sözleşmesi öldürür" sloganı da en az ilki kadar absürttür..Kadın cinayetlerinin sosyolojik, kültürel ve ekonomik açıdan analizi, Avrupa Konseyi bağlantılı bir sözleşme ve onun uzantısı tek bir kanun ile açıklanamaz..
6284 sayılı kanunun revize edilmesini ve aileyi her anlaşmazlıkta polisin müdahalesini davet eden bir yapı olmaktan kurtaran bir yasa düzenlemesini talep eden bizler, konunun gerçeğini ısrarla anlatmayı ve samimi olarak kadın cinayetleri gerçeğiyle mücadele etmeyi sürdürmeliyiz..
****
Araştırdığımda karşıma çıkan başka bir tabloyu daha sizlerle paylaşmak istiyorum:
AK Parti, 2002'de 11 olan Kadın Konukevi sayısını 18 yıl içinde 14'e katlayarak 145'e çıkarmış.. Ya da 2013'e kadar kurulmamış olan Şiddet Önleme ve İzleme Merkezleri bugün 81'e ulaşarak, sadece geçtiğimiz sene toplamda 164.945 kadın, 19.012 çocuk ve 9.494 erkeğe ev sahipliği yapmış.. Bu rakamların hepsi, Avrupa Birliği ülkelerinin büyük çoğunluğundan fazladır.. Ancak aile içi şiddetle mücadelede önleyici uygulamaları artırmak ve şiddet mağdurunu korumak adına daha etkin icraatların sağlanması elimizde..Hayırlı günler diliyorum.
05 NİSAN 2021 PAZARTESİ