“Malî alanda yaptığı düzenlemelerle de dikkat çeken Ömer b. Abdülazîz başarılı bir vergi reformu gerçekleştirdi.. Fethedilen toprakların müslümanların ortak mülkü olduğu düşüncesinden hareketle haracî arazilerin satışını yasakladı..
Önceden müslümanlara satılmış olan bu çeşit araziler için toprak vergisi olarak haraç, mahsulünden de öşür vergisi olmak üzere iki vergiyi birden aldı..
Mandaların ve madenlerin zekâtı ve gümrük vergisiyle ilgili yeni düzenlemeler yaptı..Deniz ticaretini ve tarımı teşvik etti,
sulama işlerine önem verdi..
Ziraatı geliştirmeleri için zimmîlere (gayrimüslimlere) cizye muafiyeti tanıdı.. Vergilerin öncelikle mahallî ihtiyaçlarda harcanmasını sağladı..Yeterli geliri olmayan bölgelere yardımda bulundu..
****
İlk İslâm tarihçileriyle bazı şarkiyatçılar, sadece iki buçuk yıl sürmesine rağmen onun döneminde büyük bir maddî kalkınma olduğu konusunda birleşirler.. Kendisine karşı sevgi ve güven duyan mükellefler zekâtlarını ve vergilerini ödemede duyarlı davrandıkları için halkın refah seviyesi yükseldi… Zekâta muhtaç müslümanların sayısının azalması sebebiyle artan zekât ve vergi gelirlerinin bir kısmı esirleri kurtarmak, borçlulara yardım etmek, fakir bekârları evlendirmek için kurulan yardım fonlarına aktarıldı..
Fakirler ve yolcular için aşevleri, işlek yollar üzerinde yolcuların bir gün ücretsiz olarak kalabilecekleri konaklar inşa edildi..
****
“Adaletiyle Hz. Ömer’e, zühd ve takvâsıyla Hasan-ı Basrî’ye, ilim bakımından Zührî’ye benzetilen Ömer b. Abdülazîz halifeliği sırasında çok sade bir hayat sürmüş, saraylarda oturmayıp Halep civarındaki Hunâsıra’ya yerleşerek zamanının çoğunu orada geçirmiş, resmî ve sivil heyetleri genellikle orada kabul etmiştir.. Kamu mallarını yetim malına benzetir ve beytülmâli kendisine bırakılan bir emanet kabul ederdi..Hazineden maaş almadığı gibi şahsî işlerini yürüttüğü sırada devlete ait mumu dahi kullanmadığı kaydedilir..Yeni ANAYASA’YA doğru Türkiye hızlı adımlarla ilerlerken naçizane bizim de bir katkımız olabilir mi, düşüncesinden hareketle yazımın ikinci bölümünü de tamamlamış oldum.. Başımıza bela edilen ve Cumhurbaşkanımız tarafından feshedilen İstanbul sözleşmesini de elbette 26 Mart 2021 Cuma akşamı canlı yayında
anlatacağım..
Hayırlı günler diliyorum..
22 MART 2021 PAZARTESİ